Son dakika… Fakıbaba’nın istifa kararıyla ilgili Mahir Ünal’dan açıklama

Ahmet Eşref Fakıbaba’nın istifasıyla ilgili konuşan Ünal, “Henüz Meclis’e gelen bir şey yok. Sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalardan sonra sanırım TBMM’ye de dilekçe ile iletecektir. Henüz şuan çok sıcak olduğu için sosyal medya üzerinden yapılan açıklamanın henüz daha teyit söz konusu değil. Ne partiye, ne Meclis’e herhangi bir yazılı belge ulaşmadığı için bir sosyal mdya paylaşım üzerinden açıkçası doğru bulmuyorum. Açıklamasından anladığım kadarıyla bu açıklamanın aslında siyasal değil kişisel izlenmini doğuruyor. RTÜK seçimiyle bu istifanın ilişkilendirilmesini de doğru bulmuyorum.” dedi.

Ünal’ın açıklamaları şöyle;Bu konuda sosyal medya üzerinden beyan olmakla birlikte henüz Meclis’e gelen bir şey yok. Açıklamanın içeriği tabii ki kendi takdiri. Şu anda konu henüz sıcak olduğu için sosyal medyanın bu açıklamanın gerçekliği ile ilgili teyit henüz söz konusu değil. Ne partiye ne Meclis’e bununla ilgili yazılı belge, dilekçe ulaşmadığı için bunun üzerinden bir tweet üzerinden siyasi mülahazalarda bulunmayı doğru bulmuyorum. Twitter’daki açıklamanın siyasal değil kişisel açıklama olduğu izlenimi doğuyor.

Bir sosyal medya açıklaması üzerinden bunun magazinini yapmak bence şu anda doğru olmaz. Kendisi açıklamalarını yapar, gerekçelerini ortaya koyar ondan sonra da kendi açıklamaları, beyanları üzerinden o zaman bir değerlendirme yapılabilir. RTÜK’te AK Parti’nin bir üyeliği boşaltı, doğal olarak Meclis Başkanlığı üyeliği boşalan partiye bir yazıyla bunu bildirir. 12 Ekim’de Meclis Başkanlığı bir yazıyla bize bunu bildirdi, biz de buna cevaben bir yazı yazdık. Bunun RTÜK üyelik seçimiyle istifayı ilişkilendirmenin doğru değil.

AK Parti’li Fakıbaba, milletvekilliğinden istifa etti

KİMYASAL SİLAH İDDİALARINA TEPKİ

HDP açık bir şekilde terör örgütünü destekliyor. HDP’nin açık bir şekilde CHP içinde birçok milletvekilinin de Sezgin Tanrıkulu örneğinde olduğu gibi. Aynı şekilde dün Tabipler Odası Başkanı’nın PKK’nın yayın organına çıkarak PKK yayın organının servis ettiği görüntülerden yola çıkarak hanımefendi kahraman Türk Ordusu’nun kimyasal kullandığına karar vermiş. Şimdi bu son derece organize Türkiye’ye dönük. AK Parti’ye dönük bir mesele değil. Bu, bu ülkenin uluslararası alanda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin itibarına ve onun itibarsızlaştırılmasına, kahraman Türk Ordusu’nun terörle mücadeleyi lekelemeye dönük açıkbir dezenformasyon örneğidir.

Hangi kritere bakacak olursak bakalım. Neye göre bakarsak bakalım. Bu yapılan yani; Selahattin Demirtaş’ın Sezgin Tanrıkulu’nun TBB Başkanın ve bunların koordinasyon içinde etrafında kümelenen avanelerinin ve PKK terör örgütünün ve yayın organlarının Türkiye’ye dönük bu alçakça iftiralarını dile getirmelerini biz nasıl değerlendireceğiz.

YENİ KANUNA GÖRE BU PAYLAŞIMLAR BİR SUÇ MUDUR?

217A’da şikayet şartı yok. Savcı ilgili yasaya göre bir suç unsuru görürse şikayet şartı gerekmeksizin bu konuda harekete geçer. Dezenformasyon dediğimiz artık bırakın yalanı, yalanın ötesinde biz dezenformasyonu nasıl tanımlıyoruz… Dezenformasyon basit bir yalan değildir. Bir koordinasyon içerisinde bir amaca dönük belli bir süreye yayılmış karalama kampanyası ve bilgi bozukluğu.

Burada baktığınızda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin terörle mücadelesini akamete uğratmak açık bir şekilde var mı? Var. Aynı şekildeTürkiye Cumhuriyeti Devleti’nin itibarına,Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kamu barışına, düzenine açık bir şekilde burada bir saldırı var mı? Var.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, terör örgütünü kınamamayı bile zımmi olarak teröre destek vermek olarak nitelendirirken burada açık bir şekilde terör örgütünün ortaya koyduğu bir kara propagandayı alıyorsunuz, üstelik terör örgütünün yayın organına çıkıyorsunuz, terör örgütünün yayın organında bu ülkenin ordusunu, açık bir şekilde kimyasal silah kullanmakla suçluyorsunuz. Sonra da bunun delili olarak da ortaya yine terör örgütünün servis ettiği görüntüleri burada delil olarak ortaya koyuyorsunuz. Siz doktorsunuz. İzlediğiniz görüntülerden böyle bir iddiada bulunuyorsunuz. Bunların uluslarası bağlantılarını Türkiye’nin PKK terör örgütüne dönük hamleleri ve terör elebaşlarını nasıl ve tek tek etkisiz hale getirildiği ve terör örgütünün bitme noktasına geldiği bu noktada içeriden ve dışarıdan terör örgütünün yaptığı çağrıları hatırlayın. Bu çağrılara içeriden ve dışarıdan bir cevap niteliğinde bu iftira.

‘TSK, PKK’ya karşı kimyasal silah kullandı’ iddiasına peş peşe tepkiler

BARTIN’DA MADENDE 41 CAN KAYBI

Yasayı yaparken hem belirlilik ilkesine, diğer hususlara son derece dikkat ederek hazırlarız. Bir şeyin dezenformasyon olup olmadığına biz karar veremeyiz. Bir kişinin yaşı, daha önce suç işleyip işlemediği… Bütün kararlar uygulayıcının kararlarıdır.
Dezenformasyonun kendisi ile suç olarak teşekkülü aynı şey değil. Bir yerde gerçek dışı bilginin yayılması tek başına suçu oluşturmaz.

DEZENFORMASYON YASASI

Bilgi bozumu tek başına başka bir şeydir, Dezenformasyon suçunun teşekkül etmesi başka bir şeydir. Sırf sadece halk arasında endişe yaratmak özel amacıyla, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ile ilgili olması gerekiyor, gerçeğe aykırı bilgi olması gerekiyor, kamu barışını bozmaya elverişli olması gerekiyor, bunun alenen yayılması gerekiyor. Bu 5 unsur bir araya geldiğinde suç teşkil ediyor. Biz yalanı düzenlemiyoruz.

Dezenformasyon gerçekle yalanın doğruyla yanlışın birbirinden ayırt edilemez hale gelmesidir. İfade özgürlüğü ile biz diyoruz ki, üç aşaması vardır.: Bilgi, kanaat, ifade. Bilgi bozumu oluştuğunda kanaat bozuluyor, kanaat bozulduğunda ifade bozuluyor.

KILIÇDAROĞLU’NA “ADAY OL” ÇAĞRISI

Cumhurbaşkanımızla ortak bir canlı yayına çıkması biraz tuhaf olmaz mı? Orantısız bir güç. Kemal Kılıçdaroğlu’nun ben 2010’dan bu yana siyasi pozisyonlarında özgür davranmadığını düşünüyorum. Kemal Bey ile ilgili temel sorun; Tutarlılık, fikritakip ve sürdürülebilirlik sorunu. Yani kemal Bey’in geçtiğimiz 12 yılda siyasi trendine baktığımızda ciddi bir tutarsızlıkla karşılarsınız. Ve karar aşamasında ortaya koyduğu ifadelerin daha sonra fikritakibini ve sürdürebilirliğini devam ettiremediğini görürsünüz. Ve maalesef Kemal Bey hiçbir zaman bir kere olsun Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ali çıkarlarının, siyaset üstü meselelerde yanında durmadı. Sadece 15 Temmuz’da çok kısa bir süre 7 Ağustos Yenikapı ruhunun içerisine bir girdi ve hemen oradan çıkıp 15 Temmuz gibi bu milletin kırılma noktalarından birisi olan o geceyle ilgili maalesef “tiyatro” demeyi, “kontrollü darbe” demeyi tercih etti.

KILIÇDAROĞLU’NUN ABD ZİYARETİ

Seçimlere doğru giden, aday arayışı içerisinde olan 6’lı masanın en büyük ortağı durumunda olan, adaylığı konuşulan, adaylığı konusunda da arkadaşlarına sık sık rest çeken, Ankara ve İstanbul Büyükşehir belediye başkanları ile ilgili sık sık frene basan, ‘Oturun oturduğunuz yerde’ diyen iklimin içinde bu kişinin bilim ve teknoloji merakı canlanıyor. Bu Allah aşkına size makul geliyor mu?

Siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz? Size oy veren seçmenle dalga mı geçiyorsunuz? Siz daha cumhurbaşkanlığına, ülkeyi yönetmeye adaysınız. Bu kaotik ortamda Türkiye’yi yöneteceksiniz.

BAŞÖRTÜSÜNE ANAYASAL GÜVENCE

Senin çağrına karşılık verildi ve köklü şekilde çözelim anayasa değişikliği yapalım dendi. Sen neden bu çağrıyı yaptın, şimdi neden bu çağrıdan çekildin. Bir gün Kandil’i başlarına yıkacağım diyor, ertesi gün bu arkadaşların tehdit olmadığını düşünüyorum diyor.

Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na adaylık için hodri meydan
PaYLaŞşşş