SELİN CEYLAN / MİLLİYET.COM.TR – Hayri, Türkan şok içindeyken çocuklar Nalan’ı görünce çok sevindi. Naşan tek kelime etmeden uzaklaştı. Hayri ‘Her şeyi açıklayacaktım, bir dinle Nalan!’ diyr yalvarsa da Nalan dinlemedi. ‘Sakın bir daha karşıma çıkma diyip arabasına binip oradan hemen ayrıldı. Türkan açıklama bekleyip sorular sorarken Hayri duymazdan gelip çıkıp gitti.
Arkadaşıyla buluşup dertleşti. Arkadaşına ‘Nalan bunu hiç haketmedi’ deyip durdu.
Cavit, Sedat’ı psikoloğa getirdi. Sedat çıktıktan sonra çok iyi hissetti. O kadar iyi hissetti ki Cavit eniştesine defalarca sarıldı. Metin, Hafize’ye Nalan hakkında sorular sordu. Nalan’ı üzenin kim olduğunu öğrenmek istedi. Hafize’nin kulaklarında Feride’nin söyledikleri çınlayınca Metin’i geçiştirdi.
Muzo Nalan’ın peşimden gitti, onu sakinleştirmek için başka bir yere götürdü. Muzo ne zaman öğrendiğini, Hayri’nin ailesi hakkında bildiklerini anlattı. Nalan sürekli ‘Madem evliymiş, çocukları varmış benden ne istemiş?’ diye sorup durdu. Muzo yardım etmek için konuşmak istedi, onun için yapabileceği bir şey var mı diye sordu. Nalan geçmişinden bu yana çektiği acıları bir bir sıraladı. İçini döktü Muzo’ya. ‘Aşık oldum. Yüzümün güleceğine inanmak istedim. Sanki gülecekmiş gibi’ dedi. Yaşadıklarını kadere bağladı ve eve gitmek istedi.
Nalan eve geldiğinde Billur o kadar dolmuştu ki Hayri’ye ağzına geleni saydı. Nalan Billur’u zorla dinledikten sonra uyumak istediğini söyledi. Hayri eve döndüğünde hüngür hüngür ağladı. Türkan diğer oda da perişan haldeydi.
Nalan Hayri’nin aramasıyla uyandı. Nalan cevap vermeyince mesaj atarak veda etmek istedi. Nalan yazacağı mesajı yazıp yazıp sildi en sonunda buluşmaya karar verdi. Hayri’nin hazırlanıp çıktığını görünce ‘Allah’ım sen bu kadına vicdan, merhamet ver. Bana acımıyorsa kızlarıma acısın.’ diye dua etti.
Nalan Hayri’yle sahilde buluştu. Hayri’nin konuşmasına izin vermeden ‘Sen tam bir fiyaskosun! Ben hayatımda senin gibi biri görmedim ben.’ Hayri ‘Ben sana anlatacaktım.’
Nalan çok sinirlendi, vakit geçirdiği söylediği güzel sözleri sıralayarak o zamanlar anlatması gerektiğini söyledi. ‘Evlenme teklifi ederken söyleseydin ya! Karın olduğunu 2 tane pırlanta gibi çocuğun olduğunu söyleseydin ya. Ama yapamazdın. Sen hayatımda gördüğüm en büyük korkaksın.’ Hayri ‘Benim olduğuna inanamadım, yaşadıklarımıza inanamadım, sen benim hayalimdin gerçek oldun. Her seferinde bir şey çıktı, söyleyemedim. Ne olur bana bir şans daha ver.’ diye yalvardı. Nalan ‘Tek kelimesine bile inanmadığım biriyle yaşamanın ne demem olduğunu o kadar iyi biliyorum ki kendimi bir daha ateşe atamam kusura bakma.’ dedi ve çekip gitti.
Türkan komşusuyla dertleşip ‘Ya benden boşanmak isterse, kağıtları gelip önüme koyarsa ben ne yaparım.’ dedi. Komşusu vazgeçmeyeceksin, boşanmayacaksın dedi.
Selen’in sabahtan beri geçmeyen mide bulantılarından sonra hastaneye gittiler. Doktor Selen’e hamile olduğunu ve ikizleri olacağını söyledi. Sedat meditasyon yaptıktan sonra Nalan’ı aramak istedi ve aradı. Sesinden keyfinin olmadığı anladı ve ne olduğunu öğrenmek istedi. Nalan uzatmadan telefonu kapattı. Sedat iyice kıllandı ve ‘Ben bunu çözmezsem çatlarım.’ dedi. Selen müjdeli haberi annesine ve Sedat’a verdi, ev hemen bayram yerine döndü. Nalan yine kafasını dağıtmak için mutfağa girdi. Tam o sırada Gülcihan arayıp akşam yemeğe davet etti. Herkes evde Selen’in hamileleğim sevincini yaşarken Muzo Hayri’yle buluştu. Hayri direkt konuya girdi, Muzo’yu Nalan’a anlattığı için kızmaya başladı. Muzo acıyarak Hayri’ye ‘Nalan Hayri defterini kapattı. Bundan sonra yapacağın her şey onu sadece üzer.’ dedi.
Hayri hala Nalan’ın ona ikinci şansı vereceğini düşündüğünü söyledi ve ‘Ben bitti demeden bitmez!’ dedi.
Bütün aile iftar sofrasında bir araya geldi. Sofrada Sedat Nalan’dan gözlerini alamıyordu. Muzo ve Nalan ayak üstü dertleştiler. Nalan ‘Sanki bir kar küresini içine sıkışmışım ve biri gelip kafasına göre sallıyor. Hayatım hep böyle olacakmış gibi hissediyorum ve bu geçmiyor.’ Muzo Hayri’nin onu bırakmasından korkmaması gerektiğini ve bu korkunun asıl onu sevgisiz büyüten ailesi yüzünden olduğunu söyledi. Sedat hayatındaki değişiklikleri, doktorunu Nalan’a ballandıra ballandıra anlattı ve ‘Bir aya hiçbir şeyim kalmaz!’ dedi. Dönüşte Hayri Nalan’ın evinin önündeydi mesaj atarak yalvarmaya devam etti. Nalan yine herkesten gizledi bu durumu ve Feride’nin sesini kulaklarında çınladı. Hafize Metin’in mektuplarını Nalan’a teslim etti. Nalan cesareti olmadığı için mektupları bir kenara attı.
Hayri Nalan’ın mesajından sonra Türkan’la konuşmak için eve döndü. Türkan, kötü bir şey söylemesin diye konudan konuya atladı ama Hayri sözünü bitirmesini beklemeden ‘Boşanacağız Türkan!’ dedi. Türkan sadece ‘O kadın için…’ diyebildi. Hayri çocukları hiçbir zaman bırakmayacağını söyledi. Türkan ne kadar Nalan hakkında soru sorsa da Hayri robot gibi aynı şeyleri söyledi. Nalan sabah Hayri’den mesaj beklerken Türkan, Hayri ve kızlarını kapıda görünce şoke oldu. Hayri müsaade isteyip içeri girmek istedi. Nalan ne yapacağını bilemedi ve içeri aldı. Kızlar Nalan’ı çok beğenmişlerdi. Türkan bunu duydukça daha da kahroldu. Nalan içeçek bir şeyler getirecekken Hayri Nalan’ı durdurdu ve Türkan’ın söyliyecekleri var dedi. Nalan heyecan ve korkuyla Türkan’ın söyliyeceklerini dinlemek için pür dikkat kesildi.