Tarihsel öneme sahip bir günde bile, Çarşamba günü Buckingham Sarayı’ndan Westminster Hall’a giden olağanüstü geçit töreninden çıkan en çarpıcı görüntülerden biriydi. Etrafındaki tören muhafızları gibi uzun ve dik, Kraliçe’nin en sadık, en adanmış ve en uzun süre hizmet veren yardımcısının kusursuz figürü dikkat çekiyordu.
KRALİÇE’NİN HAYATINDA BENZERSİZ BİR YERİ VARDI
Hayatının son anlarında bile Kraliçe’nin yanında, kelleşmekte olan ve bir sürü madalyası bulunan Paul Whybrew, sanki demirden bir kararlılığın resmiydi. Ellerini kenetledi, ne sağa ne de sola baktı, Kraliçe’sinin tabutunu taşıyan atlı arabanın önünden adım adım yürürken sadece ileriye odaklandı.
Majestelerinin cenaze alayına katılmaya davet ettiği üç erkek personelinden biriydi – ancak kalabalığın ortasındaki yerleşimi, yalnızca kıdeminin değil, Kraliçe’nin hayatındaki benzersiz konumunun da altını çiziyordu.
Açıkça ifade etmek gerekirse Kraliçe, “Uzun Paul” olarak hitap ettiği adam dışında hiç kimseye ihtiyaç duymadan idare edebilirdi. Onun onlarca yıllık kesintisiz hizmeti, tam olarak bunun kanıtıydı.
HERKES GİTTİ, O KALDI
1 metre 95 santime yaklaşan boyuyla, elbette onu fark etmemek zordu. Ama onu bu kadar vazgeçilmez kılan elbette ki boyu değildi. Aksine, tüm iç krizler, aile içinde kopan fırtınalar ve personel ile saray mensupları arasındaki küçük münakaşalar boyunca, asla karmaşanın içine çekilmedi ve deyim yerindeyse “yara almadan” kurtuldu.
Gerçekten de 19 yaşından beri hizmet ettiği Kraliyet Ailesi’nde sadece dostları olduğu ve hiç düşmanı olmadığı söyleniyordu.
EN SADIK HİZMETKARI
Prens Harry’den California’dan gelen o kederli aramalar için telefonu Kraliçe’ye uzatacak olan Paul’dü. En sevdiği televizyon programlarının zamanlarını ona düşünceli bir şekilde hatırlatan, yine Paul’den başkası değildi. Ve alkolü bıraktığında, her zaman içtiği içkisini elma suyu ile değiştiren elbette ki Paul’dü.
Banka müdürünün oğlu, 44 yıldır Kraliçe’nin yanındaydı ve Kraliçe İkinci Elizabeth en uzun hüküm süren hükümdar olarak kayıtlara geçtiğinde, aynı şey Paul için de geçerliydi. Bir yıl önce Kraliçe’nin Buckingham Sarayı’ndaki en uzun süre hizmet veren üyesi oldu, gümüş ve altın madalyalar verildi, uzun ve sadık hizmeti için ödüllendirildi.
Ayrıca Uzun Paul, tadilat masraflarını bizzat kendisinin ödediği, konforlu bir şekilde döşenmiş bir yaşama alanına da sahip. Takvim yaprakları 2006’yı gösterip Kraliçe 80 yaşına girdiğinde, Windsor Şatosu’nda daha fazla zaman geçirmeye karar vermişti ve ondan da taşınmasını istedi. Windsor Great Park’taki Albert Lodge yakınlarındaki bir ev için Kensington Sarayı’ndaki eski ahırların üzerindeki mütevazı dairesinden vazgeçti.
HAYATINI KRALİÇE’YE ADADI
“Kraliçe ona kendi zevkine göre dekore etmesini ve faturayı ona göndermesini söyledi. Paul’ü rahat ettirmek istiyordu” diyor bir arkadaşı.
Bu hareket, Kraliyet’e hizmet ettiği süreçte çok önemli bir andı. Yıllarca kendini adamışlığını düşünmek için durduğu tek zamandı. İster istemez kaldı.
Gelecek yıl 64 yaşında olacak olan Paul, tüm çalışma hayatını hükümdara adadı. Evler arasında dolaşan diğer birçok hizmetçinin aksine, Paul Kraliçe’nin yanında değişmez olarak kaldı.
Saltanatının en karanlık anlarından bazılarında, çocuklarının evlilik anlaşmazlığının olduğu yıllarda ve en canlandırıcı anlardan bazılarında oradaydı. Ve elbette, Londra Olimpiyatları’nı açan büyülü parodi kapsamında Kraliçe ve James Bond yıldızı Daniel Craig’e eşlik ederken görüntülenen de Paul’du.
Ayrıca, 1982’de bir davetsiz misafirin Saray’a girip fark edilmeden uyuyan Kraliçe’nin yatak odasına girdiği en kötü şöhretli olaylardan birinde kilit roldeydi.
Alarm verildiğinde, izinsiz gireni soğukkanlılıkla kahyanın kilerine sokan, ona bir bardak viski dolduran ve polis gelene kadar onu gözaltına alan Whybrew oldu.
Kraliçe ve Paul’ün olduğu yerde, sık sık kahkaha vardı. Kraliçe, Kraliyet Ailesi, Windsor Düşesi, eski Amerikalı maceraperest Wallis Simpson’ın cenazesinin gerçekleştiği Nisan 1986’da şiddetli yağmura baktığında, açık mezarın suyla dolmasından endişe etti.
EDEPSİZ ŞAKALARINI SADECE ONA ANLATTI
Paul’e ve başka bir yardımcısına dönerek, “Eğer mezardaki suyu bir şekilde boşaltmazsak, denize indirmek zorunda kalacağız” dedi. Kraliçe’nin üzücü bir anda yaptığı şakası, asla unutulmadı.
Bununla birlikte, tüm bu hizmet yılları fedakarlıksız olmazdı. Uzun Paul, hayatı boyunca bekar kaldı, çünkü o göreviyle evliydi. Ama modern İngiliz tarihinin en ilgi çekici koltuklarından birini işgal etti.
KRALİÇE’NİN SIRLARININ KORUYUCUSU
Yıllar boyunca pek çok personel gelip gitti ama Kraliçe’nin evinde Paul Whybrew’un varlığı değişmez oldu. Konumu ve Kraliçe’nin ona olan katıksız güveni, Paul’e “Uzun”dan başka bir takma ad daha kazandırdı: ‘Kraliçe’nin sırlarının koruyucusu’.
Neredeyse hiçkimse, Paul’ün bu sırları açıklayacağına dair şüphe duymuyor. Etrafındaki kalabalığa dahil insanların Kraliçe’ye yakınlıklarıyla her fırsatta övünmesinin aksine, Paul Whybrew her zaman sağduyulu ve mütevazı kaldı. Kraliçe’nin kişisel asistanı Angela Kelly’nin yaptığı gibi, anılarını anlatacağı üç kitaplık bir sözleşmeyi kabul etmesi pek olası gözükmüyor. Kitaplardan ikisi zaten yayınlandı, üçüncüsünün ise yakında yayınlanması bekleniyor.
İsmi gizli tutulan bir kaynak, Daily Mail’e yaptığı açıklamada Paul ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
Kraliçe, rahmetli kocasının anısına Prens Philip’in amblemini vitray bir pencereye yerleştirmek için dokunaklı bir fikir bulduğunda, ideal noktayı bulan Paul oldu – ana özel resepsiyon odalarından birinin yanındaki antre odası Sandringham House’da.
Paul’ün annesi Jean neredeyse tam bir yıl önce 88 yaşında öldü, Babası Derrick ise saygın bir sima olarak biliniyor.