Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr –Geçtiğimiz günlerde hayata veda eden, dünya tarihinin en uzun tahtta kalan ikinci hükümdarı Kraliçe II. Elizabeth son yolculuğuna uğurlandı. Dünya basını günlerdir ölümüyle çalkalanırken, son zamanlarda onunla ilgili bilinmeyen birçok detay da yavaş yavaş gün yüzüne çıkmaya başladı. İşte 70 yıl tahtta oturan Kraliçe’nin birbirinden ilginç alışkanlıkları ve onunla ilgili bilinmeyenler.
1- MUZU ÇATAL VE BIÇAKLA YERDİ
Kraliçe II. Elizabeth’in ölümünün ardından yıllarca onunla çalışmış tüm eski çalışanları Kraliçe hakkında birbirinden eşsiz bilgi verdi. Bu bilgilerin en başında onun yemek yeme şekli ve tercihleri yer alıyordu. Kraliçe II. Elizabeth’in en önemli özelliklerinden biri hayatı boyunca muzu hiçbir zaman kabuğunu soyarak, direkt olarak yememesiydi. Eski kraliyet şeflerinden biri Kraliçe’nin muzu her zaman bıçakla kesip çatalla yediğini, hiçbir zaman ısırarak muz yemediğini iletti.
2- EHLİYETİ YOKTU
II. Dünya Savaşı’nda kamyon kullanan ve sık sık araba sürerken kameralara yansıyan Kraliçe II. Elizabeth iyi bir şofördü. Araba kullanmak için hiçbir zaman yazılı bir sınava girmedi. Kraliçe’nin Birleşik Krallık’ta halka açık yollarda araç kullanmak için ehliyet sahibi olması gerekmeyen tek kişi olduğunu biliniyor.
3- ÖZEL TARİFLİ YUMURTASI VAZGEÇİLMEZİYDİ
Sabah kahvaltılarında yumurta tüketmeyi çok seven Kraliçe II. Elizabeth’in özel bir yumurta tarifi vardı. Kraliçe’nin eski çalışanlarından birinin verdiği bilgilere göre pişmeye yaklaşan yumurtanın içine limon kabuğu ve Hindistan cevizi yağı eklettiriyordu. Hindistan cevizi ve yumurta kabuklu yumurta Kraliçe’nin kahvaltıda en sevdiği şeydi.
4- GAYDASIZ ASLA!
Güne zinde uyanmayı hayatı boyunca kendisine düstur edinen Kraliçe II. Elizabeth’in her sabah güne gayda eşliğinde uyanmak gibi bir alışkanlığı vardı. Hayatını kaybettiği İskoçya’nın Balmoral kentindeki evlerinde kaldığı günlerde de her sabah saat 07.30’da odasının penceresinin altında çalınan gayda sesleriyle uyandırılıyordu. 15 dakika boyunca süren gayda dinletisi Kraliçe’ye zindelik veriyordu ve böylece günlük işlerine daha iyi odaklanıyordu.
5- EKMEĞİN KABUĞUNU YEMİYORDU
Çok az kişi tarafından bilinen bir bilgi de Kraliçe II. Elizabeth’in hayatı boyunca hiçbir zaman ekmeği kabuklu yememesiydi. Özellikle sandviç yemeyi çok seven Kraliçe her zaman ekmeğin iç tarafıyla yapılmış sandviçleri tercih ederdi. 90’lı yıllarda Kraliçe’nin yanında çalışan kraliyet şefi Owen Hodgson paylaştığı bir anısında Kraliçe’nin bir keresinde kabuklu sandviç yüzünden kendisini uyardığını ve ona nasıl sandviç yapması gerektiğini anlattığını paylaştı.
6- KENDİNE AİT YUNUSLARA VE BALİNALARA SAHİPTİ
Birleşik Krallık sularında yaşayan tüm kuğular Kraliçe II. Elizabeth’e aitti. Öyle ki bu sularda yaşayan kuğulardan herhangi birine müdahalede bulunmak yasal olarak suç kabul ediliyordu. Kraliçe’nin kuğuları meşhurdu ancak sahip olduğu tek şey kuğular değildi. Birleşik Krallık sularında yaşayan ‘kraliyet balıkları’ olarak bilinen balinalara ve yunuslara da sahipti. Kraliyet balıklarına herhangi bir şekilde zarar vermek de tıpkı kuğulara zarar vermek gibi suçtu.
7- 30 ÇOCUĞU DAHA VARDI
Kraliçe II. Elizabeth’in toplam dört çocuğu vardı. Ancak kendisi dört çocuğunun dışında 30 çocuğun vaftiz annesiydi. İçlerinde eski gelini Lady Diana’nın erkek kardeşi Earl Spencer da yer alıyordu. Diğer vaftiz çocuklarının kim olduğu bilinmese de Earl Spencer Kraliçe II. Elizabeth’i son yolculuğunda bile yalnız bırakmadı.
8- PASAPORTU OLMADI
Araba kullanmak için herhangi bir ehliyete ihtiyacı olmayan Kraliçe’nin pasaportu da yoktu ve hayatı boyunca hiçbir zaman pasaporta ihtiyacı olmadı. Pasaport ve ehliyet Birleşik Krallık’ta onun adına düzenlendiği için bu belgeyi alması gerekmedi. Bu da yalnızca hükümdarlara ait olan bir özellik.
9- PARLAK GİYİNMEYİ SEVERDİ
Renkli kıyafetler ve birbirinden özel tasarım şapkalarla sık sık kameralara yansıyan Kraliçe II. Elizabeth parlak tonlardaki kıyafetleri giymeyi oldukça seviyor ve önemsiyordu. Özellikle halkın arasına karıştığı, kalabalık tören ve toplantılarda insanların kendisini görebilmesi için parlak hatta neon renkler tercih eden Kraliçe bu konuda çok hassastı. Herkesin onu görebilmesi ve kalabalıkların içinde fark edilmesi onun için önemliydi.
10- GELİNLİĞİ İÇİN KUPON BİRİKTİRDİ
II. Dünya Savaşı’nın hemen ardından Prens Philip’le evlenen Kraliçe II. Elizabeth dönemin zorlu koşullarında Prenses de olsa bazı kemer sıkma önlemleri uygulamıştı. Öyle ki Kraliçe II. Elizabeth gelinliğini gelinler için tasarlanmış biriktirdiği kuponlarla satın almayı düşünmüştü. Günümüzde böyle bir uygulama elbette yok ancak o yıllarda evlenecek gelinlere İngiliz hükümeti kupon dağıtıyordu. Hatta İngiliz hükümeti Kraliçe II. Elizabeth’e de gelinliği için 200 kupon fazladan hediye etmişti. Ancak kraliyet ailesi üyelerinin halktan herhangi bir hediye kabul etmesi mümkün olmadığı söylendi, bu yüzden Kraliçe kendisine jest olarak verilen kuponları geri iade etti. Oldukça sade ve sıradan bir gelinlik giymeyi kabul eden Kraliçe’ye kuponları iade ettikten sonra Norman Hartnell tarafından Çin ipeğinden yapılmış çarpıcı bir gelinlik hediye edildi ve Kraliçe II. Elizabeth düğününde o gelinliği giymek durumunda kaldı. Ancak hafızalarda gelinliğinden ziyade halktan biri gibi gelinliği için kupon biriktirmesi kaldı.