‘Dökülen her damla kana ortaklar’

Bali DHA, İHA – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Endonezya’nın Bali adasında düzenlenen G20 Liderler Zirvesi’nin son gününde Bali Uluslararası Konferans Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyerek zirveyi değerlendirerek, soruları yanıtladı. Sözlerine dönem başkanlığını başarıyla icra eden Endonezya’yı tebrik ederek başlayan Erdoğan, İstiklal Caddesi’nde meydana gelen terör saldırısı sonrası taziye ve geçmiş olsun dileklerini iletenlere teşekkür etti. Erdoğan, özetle şunları söyledi:

KURTULAMAYACAKLAR: İkisi çocuk, altı sivilin hayatını kaybettiği bu alçak saldırı, terörün kanlı ve çirkin yüzünü bir kez daha gözler önüne sermiştir. DAEŞ’le mücadele bahanesi altında terör örgütüne destek verenler de dökülen her damla kana ortaktır. Bölücü terör örgütü, Suriye ve Irak’ta köşeye sıkıştıkça çaresizliğini bu tür kalleş eylemlerle gizlemeye çalışmaktadır. Ne yaparlarsa yapsınlar, kimin arkasına saklanırsa saklansınlar teröristler kendilerini bekleyen acı akıbetten kurtulamayacaklardır. Nitekim emniyet birimlerimiz, hain saldırının faili olan teröristi ve işbirlikçilerini kısa sürede yakalamışlardır.

SAMİMİ DESTEK BEKLİYORUZ: Ülkemizin ve bölgemizin geleceğinde terörün hiçbir türlüsüne yer olmadığının altını tekrar çizmek istiyorum. Terör tehdidini kaynağında bertaraf etme stratejimizi kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz. Tüm dost ve müttefiklerimizin de Türkiye’nin bu haklı mücadelesine samimi desteğini bekliyoruz. Bir kez daha terör saldırısında vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize baş sağlığı diliyor, yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum.

SANCILI SÜREÇ: (G20 temasının, “Birlikte Toparlanma-Daha Güçlü Toparlanma” olduğunu ve çok sayıda çalışma yapıldığını belirterek) Türkiye olarak bu faaliyetlere aktif olarak iştirak ettik, görüşlerimizi paylaştık. Zirve gündemine katkıda bulunduk. Zirve kapsamında küresel, siyasi ve ekonomik görünüme ilişkin son gelişmeleri değerlendirdik. Dünyamız son 3 yıldır salgınla başlayıp sıcak çatışmalar ve bölgesel gerilimlere, özellikle çetrefilleşen sancılı bir süreçten geçiyor. Salgın döneminde alınan katı tedbirlerin tedarik zincirleriyle uluslararası ticaretin işleyişi üzerindeki olumsuz etkilerini halen hissediyoruz. Bilhassa aşırı yükselen enerji, gıda ve ham madde fiyatlarının hiçbir ayrım yapmadan tüm ekonomileri zorladığı görülüyor.

ENFLASYON 50-60 YILIN ZİRVESİNDE: Gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun hiçbir ülke, şimdiye kadar kendisini bu enflasyon cenderesinin dışında tutmakta başarı sağlayamadı. Alışılageldik usullerle, ezberlenmiş yöntemlerle enflasyonu düşürme formülünün ise henüz istenilen sonuçları veremediğini görüyoruz. Bu yöntemlere başvuranlar, daha da yükselen enflasyon sorunuyla birlikte istihdam kayıplarıyla da yüzleşmeye başlamışlardır.

TÜM ÜLKELERİN KRİZİ: Küresel ekonomiyle ilgili giderek artan resesyon tartışmaları yakın gelecekte bizleri bekleyen tehlikeye işaret ediyor. Uluslararası kuruluşların raporları ve ekonomik göstergeler, şayet bir çıkış yolu bulunamazsa mevcut durumun kötüleşeceğini gösteriyor. Elbette bu kriz belli bölgelerin değil, batıdan doğuya, kuzeyden güneye tüm ülkelerin krizidir. Ancak küresel ekonomideki kötüleşmenin en şiddetli vurduğu yerler Afrika ve Asya’daki kırılgan devletlerdir.

1 MİLYAR TON GIDA ÇÖPE GİDİYOR: (2015 Türkiye’nin G20 Dönem Başkanlığı sırasında, gıda güvenliğinin öncelikli konulardan biri olduğunu anımsatarak) Ortak bildirimizde, gıda israfının azaltılması noktasında taahhütte bulunmuştuk. Ancak dünya genelinde halen her yıl 1 milyar ton gıda maddesi çöpe gidiyor.

ADALETSİZ TABLO: Türkiye olarak bu adaletsiz tabloyu değiştirmeye ve gıda israfının engellenmesine yönelik faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Ayrıca eşim Emine Erdoğan’ın öncülüğünde yürütülen ‘Sıfır Atık Projesi’ni uluslararası arenaya taşıdık. Bu önemli projenin çevre kirliliğinin önüne geçme yanında küresel bir sorun olan israfı da azaltacağına inanıyoruz.

ÜLKEMİZDE HAVA NORMALE DÖNDÜ: Şu an Endonezya tarafından aldığımız taziyeler bizim için gerçekten tatmin edicidir. Çünkü o bir duyarlılıktır ve bu duyarlılığa biz de teşekkür ediyoruz. Şunu herkesin bilmesini isteriz ki İstiklal Caddesi’ndeki bu olayın akabinde şu anda İstanbul’umuzda ve ülkemizde hava normale dönmüştür. Bu konuyla ilgili zaten 40 yıldır terörle mücadele eden bir ülkeyiz ve terörle bu mücadelemizi de başarıyla vermiş bir ülkeyiz.

‘Rusya’nın açıklamasına saygı duyuyorum’

POLONYA’DA FÜZE PATLAMASI: Ben Rusya’nın yaptığı açıklamaya doğrusu saygı duymak durumundayım. Rusya’nın ‘Bizimle bu işin alakası yok’ demesi bizim için önemli. Bütün bunların yanında (Almanya Başbakanı) Olaf Scholz ile yaptığımız görüşmede, bunun detay araştırmalarının yapılması gerekiyor, böyle bir kararı vermenin doğru olmayacağını o da söyledi. Rusya’nın ‘Bizimle alakası yok’ ve Biden’ın da ‘bu füzelerin Rus yapımı olmadığını’ açıklamış olması, herhalde bunun Rusya ile alakası olmadığını göstermektedir. Bu bir teknik arıza olabilir veya farklı olabilir, inceleme araştırma şart. Bu sabah Olaf Scholz ile de yaptığım görüşmede 6 NATO ülkesi olarak birbirleriyle irtibat kurduklarını söylediler ve bu irtibatlar neticesinde de burada başta Amerika olmak üzere ‘bu füzenin Rus yapımı olmadığını’ söylemiş olması herhalde bir yol açıyor. Burada ısrarla ‘bir Rus yapımıdır’ diye bunun üzerine gitmek, bu işi tahrik eder diye düşünüyorum.

TAHRİK DOĞRU DEĞİL: (Türkiye’nin bir an önce Rusya ile Ukrayna’yı aynı masa etrafında toparlamanın gayreti içerisinde olduğunun altını çizerek) Bu gayretin içerisindeyken, burada tahrik metodunu kullanmak doğru olmasa gerek. Bunun için de barışın yolu diyalogdan geçer. Biz, diyaloğu oluşturmak suretiyle dünyada barışı tesis edelim istiyoruz ve bunun da gayretiyle de döner dönmez Sayın Putin ile de yine telefon diplomasimizi geliştirmeye devam edeceğiz.

TEKNİSYEN DEĞİLİM: (Polonya’ya füze düşmesi teknik hata mı?) Ben bir teknisyen değilim. Sadece bu sabah Olaf Scholz ile yaptığımız görüşmede, onlara aktarılan bilginin bu olmasını ben de sizlerle paylaştım. ‘Bir teknik hata olmuş olabilir’ gibi bir yaklaşımın olduğunu söylediler. Gelişmeler herhalde birkaç gün içerisinde çıkar.

‘Savaştan hiçbir şey elde edilmez’

RUSYA İLE İLİŞKİLER VE ÇİN: Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin bir defa gerek siyasi, gerek ekonomik ve gerekse savunma sanayisine göre zaten güçlü bir alt yapısı var. Bu güçlü alt yapıyı bugüne kadar devam ettirdiğimiz gibi yine devam ettireceğiz. Komşuluk hukukunu da koruyarak sürecimizi devam ettiriyoruz. Barışın yolu diyalogdan geçer. Biz bir taraftan Rusya ile Ukrayna’yı aynı masa etrafından toplamaya, oraya gelmelerini sağlamaya gayret ederken, burada bu savaşın üçüncü ortağını bulmaya, onu çıkarmaya gerek yok. Kaldı ki İstanbul Mutabakatı diye bir adım… Aynı şekilde Antalya’da her iki ülkenin dışişleri bakanlarını bir araya getirmek suretiyle biz barışa yönelik orada da bir adım attık. Bundan sonra da bu süreci aynı anlayışla devam ettireceğiz. Savaştan hiçbir şey elde edilmez, ne varsa barışta var.

‘DÜNYA BİLSİN GEREKENİ YAPACAĞIZ’

F16 TEDARİKİ: (ABD Başkanı Biden ile görüşme ve F-16 tedarik programı) Öncelikle F-16 konusunda Sayın Biden olumlu gelişmelerin olduğunu söyledi. Cumhuriyetçiler ile daha önce New York’ta yaptığım görüşmelerde de Cumhuriyetçilerin bu konuya olumlu yaklaştığını, özellikle orada kendilerinden dinledim.

“AGRESİF” POLİTİKA SORUSUNA SERT TEPKİ: (Türkiye’nin, Ege, Suriye ve Irak’ta “agresif” bir politika izlediği iddiasına ilişkin soru üzerine) Amerika’da yaşayan bir Türk olduğunuzu söylediniz. Buna pek inanmıyorum. Farklı bir herhalde ırkçılığın içindesiniz. Çünkü sorduğunuz soru bunu aynen ortaya koyuyor. Bizim Kuzey Irak’ta veyahut da Suriye’nin güneyinde oradaki Kürtlerle ilgili herhangi bir sorunumuz yok. Türkiye’deki Kürt vatandaşlarımızla bu tür bir sorunumuz olmadığı gibi.

SINIR ÖTESİ OPERASYON: (Sınır ötesi operasyon gündemde mi?) Şu anda sorgulamalar, soruşturmalar devam ediyor. Bildiğiniz gibi 81 yaralımız vardı. Şu anda bu yaralı sayısı 25’e düştü, diğerleri taburcu edildi. Tabii 6 vefat var ve bu sorgulamalar neticesinde nereye uzanıyor, bunların araştırılması yapılıyor. Bu araştırma neticesinde de ne gerekiyorsa onu yapmakta kararlı olduğumuzu tüm dünyanın bilmesi lazım.

SAMP-T PROJESİ: Bu teknik engelleri de aşarak, gerek Sayın Macron gerekse Sayın Meloni ile yaptığım görüşmede bunları da aşacağımız kanaatindeyim.

F16 VE CAATSA YAPTIRIMLARI: Görüşmeler olumlu, fazla detaya gerek yok. Sayın Biden ile yaptığımız görüşmede bu olumlu havayı da hissettim.

‘Hadlerini bilmiyorlar’

BIDEN İLE YUNANİSTAN KONUŞULDU MU? Yunanistan’ın bu tür davranışları, yaklaşımları benim her zaman söylediğim ‘bir gece ansızın gelebiliriz’ kelam-ı kibarımı asla geriye götürmez. O benim için kelam-ı kibardır. Dolayısıyla bir gece ansızın yine gidebiliriz. Onun için Yunanistan’da 2, 3 isim var ki rahat durmuyor. Bunlar devamlı bu tür açıklamaları yapıyor. Hadlerini bilmiyorlar. Biz bu noktada diyoruz ki ‘Komşu, komşuluk hukukunu bil, bizimle fazla dalaşma. Türkiye nerede, sen nerede? Buna dikkat et. İstediğin kadar o adaları doldur, bunların hiçbiri sana bir fayda sağlamayacaktır. Burada Türkiye var. Onun için de yerini, yurdunu iyi bileceksin’. Zaten geçmişini okursa, tarihi incelerse gayet iyi orada görecektir. Gelen uçaklar, silahlar, şunlar bunlar kar etmez. Bu iş kürek işi değil, yürek işidir.

GÜBRE, AMONYAK ÖNEMLİ: (Zirvede Rus gübresi konuşuldu mu?) Burada özellikle tahılın gönderilmesiyle ilgili rakamı söyledim. Bu artık 10 milyon tonun üzerine çıktı. Burada gübre, amonyak önemli. Bunlarla ilgili çalışmalar da sürüyor. Döner dönmez yine Sayın Putin ile bu görüşmeleri yaparak, gübre ve amonyak nakliyatını da ele alacağız, görüşeceğiz ve süreyi de en azından 1 yıla çıkarmanın gayreti içerisinde olacağız. İstanbul Sözleşmesi’nin de gereği zaten bu, bunu sağlayacağız. Buna inanıyorum.

MALİYETİ SINIRSIZ OLUR: (Rusya’yı dünyadan izole etmenin maliyeti hakkında düşünceniz ne olur?) Maliyeti sınırsız olur.

PaYLaŞşşş