James Marape, 31 Ağustos’ta ülkenin en büyük iki gazetesi Post Courier ve National’da verdiği tam sayfa ilanlarda, hem yerel hem de uluslararası basın çalışanlarından kendisiyle telefonla iletişime geçmemelerini talep etti.
İlanda, soruların ve röportaj isteklerinin başbakanın medya ofisine e-posta aracılığıyla gönderilmesi gerektiği belirtildi.
Marape’nin ofisi, ilandaki bilgileri başbakanın medya ekibinin WhatsApp grubunda yer alan ve siyasi gazetecilik alanında çalışan kişilerle de paylaştı.
Bu mesajlarda gazetecilerden “ülkenin iyiliği için çalışmalarının ve başbakanı desteklemelerinin” istendiği bildirildi.
Gruptaki mesajlaşmalarda medya ekibinde çalışan bir yetkilinin, ilandaki talebe uyulmaması durumunda, gazetecilerin Marape’nin basın toplantılarına erişimini sınırlandıracaklarını belirttiği de ifade edildi.
Birleşik Krallık (BK) merkezli Af Örgütü’nden Kate Scheutze, bunun basın özgürlüğü açısından tehlike oluşturduğunu belirterek, “Gazetecilere ‘Ülkeye dair bizim vizyonumuzu savunmalısınız’ demeleri endişelendirici. Basın özgürlüğü bu değil” dedi.
Mayısta da Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin ülkeye yaptığı ziyarette, gazetecilerin bazı basın toplantılarına katılımının ya da Yi’ye soru sormalarının engellendiği öne sürülmüştü. Pekin ise iddiaları yalanlamıştı.
Marape’nin ofisi, BK’nin önde gelen gazetelerinden Guardian’ın e-postayla gönderdiği yorum talebine yanıt vermedi.
Kaynak: Independent Türkçe