8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun: Maden karasından depremin acısına!

8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun: Maden karasından depremin acısına!
Yerin yüzlerce metre altında çalışan madencilerin hayatlarını emanet ettikleri arama-kurtarma uzmanı kadın madenciler, afet zamanlarında da vatandaşın hayatı için enkaz altına girmekten çekinmedi. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Osmaniye ve Hatay’ın Antakya ilçesinde enkaz arama kurtarma çalışmalarında da görev alan İş Sağlığı ve Güvenliği Mühendisi Gizem Toran (29) ile madende Delme ve Patlatma Mühendisi olarak çalışan Seher Oran (28) Milliyet’e açıklamalarda bulundular. KURTARMA PSİKOLOJİSİ Gizem Toran, TÜMAD Madencilik’te 1.5 yılı aşkın süredir mühendis olarak çalıştığını aynı zamanda şirketin arama kurtarma ekibinde de yer aldığını söyledi. Bölgeye giden 25 kişilik arama kurtarma ekibinin içinde tek kadın kurtarmacı olan Toran, “Haberi aldıktan sonra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Acil Durum Koordinasyon Merkezi, AFAD, Türkiye Madenciler Derneği ve diğer maden firmalarının ortak koordinasyonuyla en hızlı şekilde deprem bölgelerine ulaşmamız sağlandı. Dağıtım yapıldı, bize Osmaniye ve Antakya düştü. İki ekip olarak gittik. Depremden 24 saat sonra Osmaniye’deydik” dedi.   Toran, sahaya iner inmez “kurtarma psikolojisine” girdiklerini dile getirerek, “Tek odağınız enkaz altında kalan kişileri güvenli bir şekilde ailesine, sevdiklerine, bekleyenlerine ulaştırmaya çalışmak oluyor. Çalışmalar sırasında duygusal bir problem yaşamadım. Ta ki o alandan çıkıp evimize dönene kadar. Bizler süreci sorunsuz bir şekilde atlattık. Ama orada insanların ‘her an yeni bir deprem olacak mı’ korkusunu, ‘ne yapacağız’ çaresizliğini, yaşadıkları acıyı unutamayacağım” diye konuştu. Hatay’da doğup büyüdüğünü belirten Toran, “Elbette oranın müdahalesi duygusal anlam olarak farklıydı. Doğduğum, büyüdüğüm şehri öyle görmek çok üzücü ama en azından o insanlara yardım edebilme duygusu da bir o kadar mutluluk vericiydi” ifadelerini kullandı. ‘BİRBİRİMİZE GÜVENİRİZ’ Mesleğinde cinsiyetçi yaklaşımlarla karşılaşmadığını aktaran Gizem Toran, “Alanda kadınmış, erkekmiş diye bakmıyorsunuz. ‘Ben yoruldum, Gizem Hanım siz devam eder misiniz’ yaklaşımı vardı. Birbirine güveni tam, ‘yaparsın, başarırsın’ vardı” dedi. Toran, yıl boyunca aldıkları eğitim, yaptıkları tatbikatlar ile Türkiye Madenciler Derneği’nin başlatmış olduğu madenciler arası kurtarma yarışmasının da sürece olumlu katkıları olduğunu ifade etti. Deprem bölgesinden döndükten sonra toplantılar yaparak eksileri ve artıları masaya yatırdıklarını söyleyen Toran, “Kendimizi daha üst seviyelere taşıyabilmek için katabileceğimiz ekipman ve eğitimlerimizi kararlaştırdık. Bunları bir zaman çizelgesinde gerçekleştireceğiz” diye konuştu. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun: Maden karasından depremin acısına! İş Sağlığı ve Güvenliği Mühendisi Gizem Toran, “Haberi aldıktan sonra en hızlı şekilde deprem bölgesine ulaştık” dedi. ‘MESLEĞİ SEVEREK YAPMAK ÖNEMLİ’ Esan Eczacıbaşı Şirketi’nde Delme ve Patlatma Mühendisi olarak görev alan kadın madenci ve arama kurtarmacı Seher Oran, çalıştığı yerde başka bir Delme Patlatma Mühendisi olmadığı için deprem bölgesindeki çalışmalara katılamamış. Ama malzeme aktarımı noktasında yardımcı olmayı ihmal etmemiş. Mesleğinin zorluklarına değinen Oran, “Kadının bedensel gücü ile erkeğin bedensel gücü evet aynı olmayabilir. Bazı makinelerin kullanımı daha zor, bazı ağır maskelerimiz var ama yapılamayacak şeyler değil. Kendinize inanmanız gerekiyor. Kadının yapamayacağı bir iş yok” diye konuştu. Yer altına inmenin kolay olmadığını vurgulayan Oran, şunları söyledi: “Mesleği severek yapmak önemli. Aksi halde bu herkesi etkileyecek bir duruma dönüşür maalesef. Kendi vardiyamda yaklaşık 60 kişilik bir mavi yaka grubuyla çalıştım. Bu grubun içinde herkesin görevi bambaşka ve hepsini yönetmeniz gerekiyor. Sadece iş anlamımda değil insanların psikolojik durumlarını, aile durumlarına varana kadar her şeyi bilmeniz gerekiyor. Yer altına inerken biz ‘hadi bismillah’ çıkarken ‘geçmiş olsun’ diyoruz. Bu fazla bir meslek grubunda yer alan bir durum değil.” Kaynak: Milliyet / Meltem Güneş