36,4628$% 0.43
38,2183€% -0.11
46,1399£% -0.03
3.444,96%0,48
2.937,97%0,01
9.602,16%-2,09
Üçüncü yılına girmeye hazırlanan Ukrayna savaşını sona erdirmek için Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da başlayan ABD-Rusya görüşmesi, Ukrayna’nın kurtarılmasından ziyade kaynak paylaşımı ve ticari çıkarlara odaklanmış durumda. Kiev’in yer almadığı heyetlerarası müzakere, Diriyah Sarayı’nda kapalı kapılar ardında yaklaşık 4.5 saat sürdü. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, görüşmelerin “olumlu atmosferde geçtiğini” belirterek, “İlk tur ABD’nin savaşı sona erdirmekte kararlı olduğunu bize gösteriyor” açıklamasında bulundu. Kremlin Dış Politika Danışmanı Yuriy Uşakov, iki ülke heyetlerinin ilerleyen zamanda görüşmeye devam edeceğini söylerken, ABD Başkanı Donald Trump ile Rus mevkidaşı Vladimir Putin arasında düzenlenmesi beklenen liderler zirvesinin tarihini vermenin ise zor olduğunu belirtti.
Haberin Devamı
‘ORTAK OLALIM’ TEKLİFİ
Riyad’daki masanın ticari pazarlığa döküldüğü ise Moskova’nın Amerikan tarafına cazip öneriler içeren ortaklık planı sunmasıyla anlaşıldı. Rusya lideri Putin ve ailesine yakınlığı ile bilinen Doğrudan Yatırım Fonu Başkanı Kiril Dmitriyev, ABD tarafıyla teması sonrasında ilginç açıklamalarda bulundu. Dmitriyev, “Ukrayna ihtilafı yüzünden Amerikalı iş insanları Rusya pazarını terk ederek yaklaşık 300 milyar dolar zarar gördü. Biz burada aramızda yeni bir başlangıç yapılmasını öneriyoruz. İşbirliği önerimiz ABD kayıplarını telafi edeceği gibi Donald Trump’ın söylediği yeniden büyük ve güçlü Amerikanın inşasına katkıda bulunacak. Kuzey Kutup bölgesinde çıkartılmayı bekleyen milyarlarca dolarlık enerji kaynakları var. Bunları birlikte işletebiliriz” ifadelerini kullandı.
KİEV’İ SÖMÜRME PLANI
Pazarlık masasında Kiev’in payına ise “ekonomik sömürge planı” düştü. Trump, Kiev’den “yardımlara karşılık değerli maden” talep etmiş, Ukrayna lideri Volodimir Zelenski bu talebe yeşil ışık yakmış, ancak 7 Şubat’ta önüne gelen anlaşma taslağını reddetmişti. İngiliz The Telegraph gazetesinin ulaştığı anlaşmanın detaylarına göre, Trump’ın “500 milyar dolarlık geri ödeme” talebi, Ukrayna’nın kritik mineralleri üzerinde kontrolün çok ötesine geçiyor. Taslak anlaşma “ABD, Rusya’nın Şubat 2022’de başlayan işgalinden bu yana Ukrayna’ya önemli miktarda maddi destek sağlamıştır. Amerikan halkı, özgür ve güvenli bir Ukrayna’ya yatırım yapmak istemektedir” ifadeleriyle açılıyor.
Haberin Devamı
SANKİ İKİNCİ VERSAY
ABD, yeraltı kaynaklarını çıkarmaktan elde edilen gelirler ile üçüncü taraflara verilen lisanslardan elde edilen gelirlerin yüzde 50’sini istiyor. Ayrıca anlaşmanın New York yasalarına tabi olmasını talep ediyor. Taslakta ABD ve Ukrayna’nın “çatışmaya düşman tarafların Ukrayna’nın yeniden inşasından faydalanmamasını” sağlamak için ortak bir yatırım fonu oluşturmaları gerektiği belirtiliyor. Fon, limanlardan altyapıya; petrolden gaza ve ülkenin büyük yeraltı kaynaklarına kadar neredeyse her şeyi kapsıyor. “Ukrayna’nın ABD tarafından ekonomik olarak sömürgeleştirilmesi” anlamına gelen şartlar, ülkenin gayrisafi yurtiçi hasılasının, Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Versay Antlaşması ile Almanya’ya dayatılan tazminatlardan daha büyük bir payına denk. Siyasi analistlere göre Trump’ın dayattığı anlaşmayla Zelenski’nin önünde iki seçenek bulunuyor: Putin’in “askeri işgali” ya da ABD’nin “ekonomik işgali. Bu arada Kremlin Sözcüsü Peskov, savaş sonrası Ukrayna’nın AB’ye ekonomik entegrasyonuna karşı çıkmayacaklarını ancak NATO karşı olduklarını söyleyerek, Putin’in Zelenski ile görüşebileceğini belirtti.
Haberin Devamı
NE KARAR ALINDI
Toplantı sonrası ABD Dışişleri Bakanı Rubio’nun yaptığı açıklamaya göre; Ukrayna’daki savaşı kalıcı şekilde sona erdirmek için üst düzey ekipler atanacak. İhtilaf kalmazsa ABD tarafı AB’den bağımsız Rusya’ya yaptırımları kaldıracak. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov da, karşılıklı büyükelçilerin atanması konusunun yanı sıra ekonomi, enerji ve uzay alanlarında diyalog konusunda anlaştıklarını belirtti. Ayrıca, “ABD tarafı, Ukrayna ile karşılıklı enerji tesislerine saldırılara bir moratoryum getirilmesini önerdi” dedi.
MASADAKİ İKİ KRİTİK İSİM: İKİSİ DE ‘YATIRIMCI’
Riyad’daki masada “ticari pazarlığı” yürüten iki kritik isim bulunuyor. Rus heyetinde yer alan Doğrudan Yatırım Fonu Başkanı Kiril Dmitriyev ve ABD Başkanı Trump’ın özel temsilcisi, gayrimenkul yatırımcısı Steve Witkoff.
Haberin Devamı
– TRUMP’IN ARABULUCUSU: Ortadoğu Özel Temsilcisi olarak Gazze’de İsrail ve Hamas arasındaki ateşkeste etkin rol oynayan Steve Witkoff, geçen hafta da Rusya’da tutuklu bulunan Amerikalı öğretmen Marc Fogel’in serbest bırakılmasını sağlamıştı. Moskova’da Rusya lideri Putin’le 3.5 saat görüştüğü belirtilen Witkoff, Trump’ın dış politikadaki “iş bitirici” ismi olarak nitelendiriliyor.
– PUTİN’İN ARABULUCUSU: Riyad’daki görüşme öncesi Trump’ı ve ekibindekileri “iyi problem çözücüler” olarak tanımlayan Kiril Dmitriyev’in Putin’in ailesiyle yakın bağları var. Eşi Natalia Popova, Putin’in küçük kızı Katerina Tikhonova’nın yakın arkadaşı. Dmitriyev’in Washington’la ilişkileri de eskiye dayanıyor. Trump’ın her iki döneminde de ABD’li mevkidaşlarıyla arka kanaldan iletişimlerde bulunan Dmitriyev, aynı zamanda Trump’ın damadı Jared Kushner’le de yakın. Stanford Üniversitesi mezunu Dmitriyev’in Rus heyetindeki varlığı, Moskova-Washington hattında bir “al-ver pazarlığı” döndüğüne yönelik sinyal olarak görülüyor.
Haberin Devamı
AVRUPA KALICI BARIŞ İÇİN ABD’DEN DESTEK UMUYOR
ABD ile Rusya’nın Ukrayna pazarlığında devre dışı kalan Avrupa olası bir barış planı için Washington’dan güvenlik garantisi bekliyor. Öte yandan AB’nin görüşmelere katılması söz konusu olabilir.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’da barış görüşmelerinde Avrupa’yı masa dışına itmesinin şokuna bir nevi yanıt olarak Avrupa ülkeleri Paris’te bir araya geldi. Avrupa’dan sekiz ülkenin liderleri, NATO Genel Sekreteri ve Avrupa Birliği yönetimi Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un çağrısıyla pazartesi günü toplandı.
ASKER GÖNDERME TARTIŞMASI
Liderler Ukrayna’ya yardımların sürdürülmesi ve Avrupa’nın savunma harcamalarını arttırması yönündeki söylemlerini tekrar ederken, en büyük anlaşmazlığın ise olası bir barış anlaşması sonrası Ukrayna’ya gönderilecek barış gücü askerleri etrafında yaşandığı belirtiliyor. Avrupa askerlerini Ukrayna’ya gönderme fikrini en çok destekleyen iki ülke İngiltere ve Fransa. Ancak Polonya, Danimarka ve Almanya’dan bu hamleye yönelik itirazlar ve çekinceler geldiği belirtiliyor.
BERLİN VE VARŞOVA KARŞI
En büyük itirazı yapan iki ülke Almanya ve Polonya. Alman Şansölyesi Olaf Scholz, “savaş devam ederken” bu tür bir tartışma yapılmasından “rahatsız olduğunu” ve bunu “uygunsuz bulduğunu” söyledi. Polonya Başbakanı Donald Tusk ise Rusya’nın müttefiki Belarus ve Rusya’nın Kaliningrad bölgeleriyle olan sınır komşuluklarına dikkat çekerek, ülkesinin bu sınırları takviye etmesi gerektiğini savunuyor. Tusk, Paris’teki toplantıdan önce yaptığı açıklamada, “Fransa uzakta. Onlar asker gönderebilir ama biz gönderemeyiz” demişti.
ABD’DEN BEKLENTİ VAR
Öte yandan Ukrayna’ya asker gönderme fikrine sıcak bakan İngiltere Başbakanı Kier Starmer’in de bunu bir şarta bağladığı belirtiliyor. Pazar günü ülkesindeki Telegraph gazetesine verdiği demeçte İngiltere’nin Ukrayna’ya asker yollamaya hazır olduğunu söyleyen Starmer’in “ABD’nin de katılımını” beklediği aktarılıyor. Brüksel’in duruşu da bu konuda İngiltere’ye benzer. Reuters’a konuşan bir AB yetkilisi, Avrupa liderlerinin güvenlik garantisi verme isteklerinin büyük ölçüde Washington’a bağlı olduğunu söyledi. Yetkili, “Amerikan desteğinin düzeyine bağlı olarak, güvenlik garantileri sağlamaya hazırız” ifadelerini kullandı.
RUBIO: AB DE OLMALI
Bu arada, her ne kadar barış görüşmeleri için Riyad’da bir araya gelen ABD ve Rusya tarafları arasında masada AB yer almasa da, dün ABD Dışişleri Bakanı Marc Rubio, toplantı sonrası yaptığı açıklamada, “Savaşı sona erdirebilmek için tüm tarafların taviz vermesi gerektiğini kaydederek, müzakerelere Avrupa’nın da dahil olacağını” söyledi.
UKRAYNA’DA HANGİ NADİR MİNERALLER VAR
ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna’ya yapılan askeri yardımların telafisi ve bundan sonra devamlılığı için Kiev yönetiminden 500 milyar dolarlık nadir toprak elementi ve mineralleri talep etmişti. Peki Ukrayna bu konuda nasıl kaynaklara sahip?
– Son dönemde elektrikli araçlar, cep telefonları, füze sistemleri ve diğer yüksek teknolojili elektronik cihazların üretiminde kullanılmaları nedeniyle nadir minerallere yönelik talep arttı.
– Avrupa Birliği’nin kritik önemde olarak nitelendirdiği 34 mineralden 22’si ise Ukrayna topraklarında bulunuyor. Ukrayna’da televizyonlarda ve aydınlatmada kullanılan lantan ve seryum gibi nadir toprak elementleri, rüzgâr türbinlerinde ve elektrikli araç pillerinde kullanılan neodimyum, nükleer enerjiden lazerlere kadar uzanan uygulamaları olan erbiyum ve itriyum yatakları var.
– Titanyum, uranyum ve yine elektrikli araç üretiminde kritik öneme sahip lityum yatakları da Ukrayna’nın sahip olduğu nadir toprak mineralleri arasında. Ukrayna Jeoloji Kurumu’nun araştırmalarına göre ülke Avrupa’nın en büyük lityum yataklarına ev sahipliği yapıyor.
– Ancak söz konusu nadir toprak minerallerinin önemli bir kısmı Rusya’nın kontrol ettiği topraklarda bulunuyor. Bu nedenle ABD’nin Kiev yönetimine yaptığı teklifin Rusya tarafındaki madenler açısından nasıl işleyeceği belirsiz.
Sahte içkiden ölümlere filyasyon önlemi
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.