Türkiye nasıl vazgeçilmez oldu?
DIŞ HABERLER SERVİSİ - Fransız Le Figaro gazetesinde yer alan “Erdoğan’ın diplomasisi Türkiye’yi nasıl uluslararası sahnede vazgeçilmez konuma getirdi?” başlıklı yorum yazısında Ukrayna’daki ihtilafı çözme çabalarının Türk dış politikasının yeniden konumlandırılmasını sağladığına dikkat çekildi.
Yazıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın perşembe günü Ukrayna’da Volodimir Zelenskiy ile sıcak bir şekilde el sıkıştığı, bundan çok kısa süre önce de Rusya’da Vladimir Putin ile 4 saatlik uzun bir görüşme gerçekleştirdiği, Rusya-Ukrayna savaşının sonlanması için barış görüşmelerine ev sahipliği yaptığı, Birleşmiş Milletler’in aracılığıyla yapılan anlaşma sonucu tahıl ihracatının yeniden başlamasında da Türkiye’nin rolü olduğuna dikkat çekildi.
“Türkiye, Ukrayna’daki savaşın ilk galibi olabilir mi?” ifadesine yer verilen yazıda, “Bu gerçek diplomatik başarı, dünyadaki en geniş büyükelçilik ağına sahip olan, daha barışçıl ve çok aktif bir Türk dış politikasını ortaya koymakta” değerlendirmesi yapıldı. Birkaç yıl önce Batı dünyasında Erdoğan’a yönelik eleştiriler yapıldığına değinilen yazıda, “Erdoğan, bugün kendisini bir barış yapıcı ve herkesle diyalog kuran biri olarak sunuyor” ifadeleri kullanıldı.
‘İttifak çeşitliliği’
Yazıda görüşlerine yer verilen, düşünce kuruluşu “IRIS”in araştırma direktörü eski Büyükelçi Jean de Gliniasty, “Türkiye, Batı blokunun bir parçası olmakla birlikte, ittifaklarını çeşitlendiriyor. Çıkarlarına ters olduğunda dahi sürekli diyalog halinde. Yürüttüğü güç dengesiyle hakimiyet kurmuş durumda. Artık herkes için gerekli ve herkesçe övülüyor. Türkiye çok kutupluluk virtüözü haline geldi” değerlendirmesini yaptı.
Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Türkiye Uzmanı Dorothee Schmid de, Türk dış politikasına ilişkin “Sorumluluklarını geçmiştekinden daha iyi üstlenebilen, arabulucu ve barış yapıcı rol oynamayı göze alabilen bu yeni politika, etkileyici bir ekonomik, askeri ve diplomatik yeniden konumlandırma üzerine kurulu” ifadelerini kullandı. Moskova’daki Fransız-Rus Gözlemevi Direktör Yardımcısı Igor Delanoe ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Putin’le ilişkilerini tamamen Ukrayna dosyasına kilitleyen Avrupalıların aksine, hassas konuları bölümlere ayırma kapasitesine sahip olduğunu kaydetti.
‘Vazgeçilmez ülke’
Le Figaro’nun yazısında, Türkiye ile İsrail arasında yıllar süren dargınlığın ardından ilişkilerin yeniden kurulduğu da hatırlatılarak, Türkiye’nin aynı zamanda İran, Libya, Suriye ya da Ukrayna söz konusu olduğunda sık sık görüşülebilir, çoğu zaman da vazgeçilmez bir ülke haline geldiği ifade edildi.
“Topyekûn normalleşme diplomasisi, meyvesini veriyor” denilen yazıda, Erdoğan’ın Ermenistan’la ilişkileri normalleştirme girişiminde bulunduğu, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan dahil, tüm çevresiyle ilişkileri normalleştirme başarısı gösterdiğine dikkat çekilerek, “Bu dış politikanın Türkiye için şu andaki en önemli konularda, yani Suriye ve Ukrayna’da gerçekten meyve verip vermeyeceğini göreceğiz” yorumu yapıldı.
Polat Yağcı Cami ibadete açıldı
Hayırsever yapımcı Orhan Polat Yağcı’nın memleketi Manisa’da yaptırdığı cami, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla önceki gün ibadete açıldı.
2003 2004 eğitim öğretim yılında hizmete giren Orhan Polat Yağcı İlköğretim Okulu memleketine bir eğitim yuvası kazandıran ünlü yapımcının bugüne kadar 4 binin üzerinde öğrencinin eğitim hayatına katkı sağladığı ifade edildi.
Yağcı, yaptırdığı cami ile memleketi Manisa’ya bir hizmet daha gerçekleştirdi. Önceki gün Manisa’da gerçekleşen toplu açılış töreninde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Polat Yağcı kardeşimizin desteğiyle inşa edilen cami bugün açılışını yaptırdığımız eserler arasında yer alıyor” ifadelerini kullandıktan sonra kurdele kesimini gerçekleştirdi.