TOKİ’den ev vaadiyle dolandırıcılık yapan kadın: “Bende dolandırıldım”

Diyarbakır’da Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünün adını kullanarak TOKİ’den kuraya girmeden el altından konut ayarlayabileceği vaadiyle 33 kişiyi dolandıran Yener Türkekul adlı kadın 139 yıl hapisle cezalandırıldı. Türkekul’un inandırıcı olabilmek için kendisine de aynı şartlarda ev verildiğini

Diyarbakır’da TOKİ’nin inşa ettiği konutlarda Sosyal Yardımlaşma Vakfı üzerinden kurasız para karşılığı ev sahibi yapılacağı vaadiyle 33 kişiyi dolandırıp haksız menfaat sağlayan 32 yaşındaki Yener Türkekul’un yargılanması Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

DOLANDIRICI DEĞİLİM BEN DE DOLANDIRILDIM

Dolandırıcı kadın savunmasında, yardım alabilmek için Diyarbakır Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünde çalıştıklarını ileri süren 5 kişi ile tanıştığını, bu kişilerin kendisine TOKİ’nin el altından ev sattığını söylediklerini iddia ederek, “Çevremdekilere ev sattığım taktirde bana da ev vereceklerini söylediler. Sonra beni geçici olarak kiralık bir eve yerleştirdiler. TOKİ’den kurasız ev almak için görüştüğüm kişilerden alınan paraları da bu kişilere verdim. Bana da ev vereceklerini söyledikleri için inanıp bu işe bulaştım. Bana da daire verilmedi, aslında bende dolandırıldım. Okuma yazmam bile yok. Eşimden ayrılınca çocuklarıma bakabilmek için yardım için gittiğim kurumda bana evleri satarsam ev vereceklerini söylediler. Bende çevreme 11.500 TL peşinat, 150 lira taksitle ev sahibi olacaklarını söyledim. Hatta bu evleri bana gösterip teslim tarihi bile verdiler. Çocuklarım perişan haldeler, maddi imkânım olmadığı için mağdurların zararını gideremem. Cezaevinde çok mağdur oldum. Bir çocuğum da benimle cezaevindedir. Benim de çocuklarımın da psikolojisi bozuldu. Beraat edip onlara sahip çıkmak istiyorum” dedi.

BİZE GÜVEN VERDİ TAPUYA BİLE GİDİYORDU

Para kaptıran mağdurlar da alınan ifadelerinde, Yener Türkekul’a parçalar halinde ödeme yaptıklarını, karşılığında kuraya girmeden TOKİ’den ev sahibi olacakları vaadinde bulunduğunu doğruladılar. Mağdurlar, “Bize inandırıcı olabilmek için Tapu Müdürlüğüne giderek burada kurum içinde görüntü veriyordu” dediler.

KAMU KURUMUNDAKİ İSİMLER HAYAL ÜRÜNÜ ÇIKTI

Mahkeme kadının ifadesinde adı geçen 5 kişiyle ilgili emniyete yazı yazarak bu kişilerin Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğünde bu isimde kişilerin çalışıp çalışmadıklarını sordu. Yapılan araştırmada adı geçenlerin ilgili kurumda görev yapmadıkları gibi kimlik bilgilerinin de tespit edilemediğini, gerçekte böyle kişilerin olmadığını belirledi. Dolandırıcı kadının yine “Kurumda çalışanlar bana 650 TL lira karşılığında ev tahsis etti” iddiası da araştırıldı.

EŞİ DE DİNLENDİ: EVİ BEN KİRALADIM KİMSE TAHSİS ETMEDİ

Kadının eşi evi ilanda görüp kiraladığını, kira badelerini de ev sahibine kendisinin ödediğini söyledi. Ev sahibi de ifadesinde evin kendisine ait olduğunu belirterek mülkiyetinin herhangi bir kuruma ait olmadığını söyledi. Mahkeme sanığın bu savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olup hayal ürünü ifadeler ve gerçeğe aykırı beyanlarına itibar edilemeyeceğinin altını çizdi. Mahkeme sanığın çevresine güven telkin edip onların herhangi bir araştırma ve inceleme yapmalarının önüne geçerek gerek elden, gerekse EFT yoluyla maddi çıkar sağladığına kanaat getirdi.

139 YIL HAPİS TUTUKLULUK DEVAM KARARI

Mahkeme, mağdurların sanığa iftira atmasını gerektirecek aralarında bir husumetin bulunmadığını ve iddiaların istikrarlı ve çelişkisiz olduğunu vurguladı. Sanığın en başından itibaren dolandırıcılık kastıyla hareket ettiğinin altını çizen mahkeme, sanığın kamu görevlileriyle ilişkili olduğundan bahisle bir işin görüleceği vaadiyle nitelikli dolandırıcılık suçunun sabit olduğunu belirtti. Mahkeme, her mağdura karşı ayrı ayrı suç işleyen kadını toplam 139 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına ve hükmen tutukluluk halinin devamına karar verdi.