40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
53,9495£% 0.21
4.319,39%0,53
3.335,86%0,37
10.219,67%-0,06
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan erken seçime kapıları kapatsa da muhalefetin ısrarı sürüyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Erken seçim olacağı kesin. Yeniden aday olmak istiyor, bunun için anayasa değiştirmeyi teklif ediyor. Anayasa değişimi gündemi var sürekli çünkü adaylığının önünü açmak istiyor. Anayasa’ya uymayan biriyle Anayasa yapamayız.” dedi.
“CHP uzun bir süre DEM Parti ile iş birliği yaptığı için terörle iş birliği yapmakla suçlandı. Bugün geldiğimiz Terörsüz Türkiye sürecinde DEM Parti ile iş birliği iktidar tarafında. Bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Özel, “Her bir milletvekilinin arkasında 100.000 civarında oy var. DEM Partinin 6 milyon oyu oluyor. Biz seçmene saygıdan kimseyi ötekileştirmedik, şeytanlaştırmadık. DEM’lenmek, terörle iş birliği yapmakla suçladılar durdular. AK Parti ve MHP’nin düşman olmadan siyaset yapamama gibi bir sorunları var” yanıtını verdi.
Özel, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan gazeteci Fatih Altaylı’nın kanalına konuk oldu. Özel şu ifadeleri kullandı:
Kötü olmaya hakkımız yok. Herkes yüzünü CHP’ye dönmüşken bizim kötü olmaya, yorulmaya hakkımız yok. Ondan iyiyim.
Kendisini daha önce 4 kez yenmiş olan birisinin beşinci kez de kendisini yeneceğini ve iktidarı kaybedeceğini biliyor. Buna karşı onunla yarışmaya cesareti ve takati olmadığı için aday olma imkanını elinden almaya çalışılıyor. Bunun için akla gelen her şeyi yapıyor.
Erken seçim olacağı kesin. Yeniden aday olmak istiyor, bunun için anayasa değiştirmeyi teklif ediyor. Anayasa değişimi gündemi var sürekli çünkü adaylığının önünü açmak istiyor. Anayasa’ya uymayan biriyle Anayasa yapamayız.
Bizim niyetimiz 2027’ye kalmadan 2025’te bilemediniz 2026’nın ilk 6 ayının içinde erken seçimi yaparak birçok sorundan ülkeyi kurtarmak. Ülke bir felaketin eşiğinde.
Bu ülkede insanların yüzde 95’i Atatürk’ü seviyor. Atatürk’ün vasiyeti var: Gelişmiş ülkeleri yakalayıp geçeceksin. Bu vasiyete hürmetsizlik edenler, Abdülhamid’in vasiyetlerini okuyanlar başka işlerle meşguller.
Erken seçime kendimiz bir an önce iktidara gelmek için istemiyoruz, milletin derdi tasası bitsin. Telafi edemeyeceğimiz hasarlar oluşuyor ülkede. Yakalayamayacak kadar geride kalıyoruz dünyadan. Kaybedecek bir günümüz yok.
“Vatandaşın derdi çok dediğimizde, Erdoğan bunları dinleyip ‘Peki ya anayasa?’ dedi.
DEM Parti’yi bu yönüyle eleştirmiyorum. Yıllardır bir şeyler çözülsün diye söylerler. Bu fırsat gelince elbette konuşacaklar. Ama AK Parti ile MHP’yi de terörsüz Türkiye silahları bırakacaklar, barış gelecek diye eleştiren yok. Ama insanda birazcık utanma olur ya. Yani bir öz eleştiri yapmak lazım değil mi? Biz böyle dedik. Hiçbir şey yokmuş gibi. Bir milat koydular. 1 Ekim’den öncesine kadar Dem teröristti, tukakaydı, PKK’ydı. 1 Ekim’den sonra Dem iyi, Cumhuriyet Halk Partisi kötü. Çünkü bir düşman lazım. O düşman üzerinden yani esas mesele şu zaten. Bir farklılığın üzerinde tepinerek görünür kılmak, ayrıştırmak, uzaklaştırmak, kutuplaştırmaz. Öbür kutbu şeytanlaştırıp kendi arkasını kalabalıklaştırmak. Adamın yönetim modeli bu. Bu yönetim modelinden Türkiye’yi yönetiyor. Şimdi yeni düşman CHP falan. Müthiş bir tutarsızlık var. Müthiş çelişkiler var ama sonuçta barışa karşı olacak halimiz yok. O yüzden bu sürecin başarılı olmasını istiyoruz. Olur mu? Bu yaklaşımla olmaz. Yani AK Parti’nin bu yaklaşımıyla biz üçümüz yol yürüyoruz diyor. Mesela DEM Parti çıkıyor yalanlıyor; ‘Ya ittifak falan yok. Çözüm için bir aradayız. Üçlü de değil daha çok olmalı. Herkes olmalı’ diyorlar. Yine dönüyor. Biz üçümüz yol yürümeye karar verdik. Niye? azınlık psikolojisine düştü. Hep eskiden 50+1 çok falan. Biliyorsunuz burada kazanmak için üç şeye ihtiyaç var. Ahlaki üstünlük elde olacak. Bu ahlaki üstünlüğü siyasette psikolojik üstünlüğe çevirebileceksiniz ve o psikolojik üstünlük çoğunluk enerjisi yaratacak.
Önceki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun şu anki tutumunu nasıl buluyorsunuz? Şu anki sürece Kılıçdaroğlu’nun tutumunun zarar verdiğini düşünüyor musunuz?” sorusuna, “Şimdi ben partinin mevcut genel başkanı olarak önceki genel başkanların eleştirisine açığım olmak zorundayım ama onları eleştirmek benim işim değil. Önceki genel başkanlar birbirini eleştirebilirler. Benim görevim önceki genel başkanlara hürmette, saygıda, kusur etmemek. Bugüne kadar da kimseye etmedim. Şu kadarcık bir yanlışım olmadı. Bundan sonra da bu görevim sürdüğü sürece böyle bir şey yapmak istemem. O yüzden hani bu soruya samimi cevap versem bir sorun çıkar. Samimiyetsiz cevap versem başka bir sorun çıkar. Ondan sorun çıkmadan bu soruyu geçelim”
Mansur Yavaş iddiaların yanıtını cezaevindeki Fatih Altaylı’ya verdi
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.