39,1321$% -0.18
44,5557€% -0.78
52,9659£% -0.3
4.216,93%-1,06
3.353,27%-0,85
9.277,01%2,98
Yozgat’ta uzun süredir etkili olan kurak hava, özellikle erken hasat yapılan Yerköy ve Şefaatli ilçelerinde hububat ekili alanlara büyük zarar verdi. Ekinler kuraklıktan boy atamadı, çoğu tarlada ürün tükendi. Yozgat Ziraat Odası Başkanı İsmail Açıkgöz, “2025 yılının kış ayı çok kurak geçti. Bahar aylarında bölgesel yağışlar oldu ama yetersiz kaldı” ifadelerini kullandı
“Ekin halen kendini toparlayamadı”
Açıkgöz, ekili alanların kendisini toparlayamadığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Şu an arazinin bir bölümündeyiz, ekini görüyorsunuz. Hala 40 santim, 30 santim, aralarda boşaldı. Bu kuraklıktan kaynaklanıyor. Şefaatli bölgesinde özellikle Yerköy bölgesinde Yozgat’ın bir bölümünde yağmur yağmadı, oralar komple gitmek üzere. Büyük sıkıntı var oralarda. Kuraklık, kış iyi geçmediğinden dolayı bir de don olayı oldu oldu, ekin halen kendini toparlayamadı. Bununla birlikte bir de yağış yağamayınca işte böyle çöktü kaldı, görüyorsunuz ekini. Yaban çavdarı fazla, bir de ekinde boy yok.”
“Şu an devletin politikasını kesin çözemiyoruz”
Hububat taban fiyatına da değinen Açıkgöz, “Girdi maliyetlerine göre, bu devletin politikasının son durumu daha belirlenmedi, prim verecek mi, vermeyecek mi? Prim vermezse en kötü şartlarda 14 lira olması lazım buğdayın kilosu. Prim verirse 12-12.5 lira olması lazım. Şu an devletin politikasını kesin çözemiyoruz. Prim bu sene devam edecek mi? ton başına fiyat ne olacak? Bunu bilemiyoruz ama şu an 12-12.5 liraya kadar buğday 13 liraya kadar satılıyor” ifadelerini kullandı.
Ekili alanları dolu vurdu
Çiftçi, ekili alanların kuraklıktan daha fazla etkilenmemesi için yağmur beklerken, dün akşam saatlerinde etkili olan dolu ve yağışların oluşturduğu sel suları nedeniyle bir kez daha yıkıldı. Yozgat Valiliği, etkili olan sağanak ve dolu yağışı sebebiyle yapılan ön tespitlere göre, İl Merkezi, Sorgun, Yerköy, Boğazlıyan, Saraykent, Şefaatli ve Akdağmadeni ilçelerinde tarımsal arazilerde kısmi hasarın olduğunu, bir kaç münferit su baskını olayı dışında can ve mal kaybının yaşanmadığını açıkladı. Tarım arazilerinde hasar tespit çalışmalarına başlandığı, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Jandarma, İl Özel İdaresi, AFAD ve DSİ ekiplerinin sahaya indikleri bildirildi. Açıklamada, “Su baskını ve dolu yağışı nedeniyle mağdur olan vatandaşlarımıza, ilgili mevzuat çerçevesinde yapılabilecek yardımlara ilişkin çalışmalar titizlikle yürütülecektir” denildi.
“Hepimiz borç, harç, veresiye mazot, gübre aldık”
Ekili alanı zarar gören bölge çiftçilerinden Seyit Şahingöz, “Dolu hasarımız çok. Dolu çok düştü, hasarımız çok. Devletler büyüklerimizden yardım istiyoruz” dedi.
Yozgat Merkez Lök Köyü Muhtarı Sadettin Gültekin, “Tarlalarımızın bütün hasar etti, biçti, ayakta ekinimiz kalmadı. Yarın bunlar güneş değdiğinde hepsi çürür, bunlar dökülür. Görünenlerde böyle hepsi yaralı, dolu yarası var. Devletimizden acil yardım bekliyoruz, buraya ne yapılacaksa. Bizim köyümüz Yozgat genelinde en büyük çiftçilik yapan bir köy. Şu anda bizim 30 bin dönüme yakın ekili arazimiz var, bunun 3’te 2’si hasara uğradı. Biz Tarım İl Müdürlüğü’nden, valimizden, devletimizden yardım bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Soner Küçüker ise “Vallahi durum vaziyet belli görüyorsunuz. Hepimiz borç, harç, veresiye mazot, gübre aldık. Vaziyet bu. Bağımız, bahçemiz, ekinlerimiz, nohutlarımız hiçbir şey kalmadı. Kaydeder hiçbir şey kalmadı. Allah yardımcımız olsun. Bilmiyorum nasıl olacak, nasıl yapacağız” diye dert yandı.
“Sigortasız vatandaşlarımız ne yapacak, şimdi biz onun derdine düştük”
Çiftçinin üretim için para bulamadığını, bu nedenle de çoğunun tarım sigortası yaptıramadığını aktaran Menderes Karakurt da şöyle konuştu:
“30 bin dönüm şu anda ekili buğdayımız var, öbür ayçiçeği, nohut var onları söylemiyorum. Şu anda da ben bunu derken çiftçimizin yüzde 85’i, yüzde 90’ı tamam mı borçlu, nasıl borçlu Tarım Kredi Kooperatiflerine borçlu, TARSİM’e borçlu, şahıslara, tüccarlara borçlu, özel bankalara borçlu. Nereye boşandık, gübre aldık, mazot aldık, ilaç aldık. Yoksa durup, dururken ne alıp, neye saçacaksın. Arazimizde işlemeyi aldık biz bunları. Şimdi bu da böyle olunca, biz ne yapmamız lazım. Büyüklerimiz biliyor çaresini bulurlar, onun için enim diyeceğim, ne diyeyim yani Allah yardım etsin, Allah devletimize çok versin. Biz şimdi sadece ekinden bahsediyoruz. Köyümüzde domates, biber, çatımızdaki enerjiler, kaysılar, erikler, cevizler tamamen zaten bitti. Biz onları itibara bile almıyoruz. Ekinden geçim sağladığımız için, onlara bir şey yapmıyoruz. Enerjinin bir tanesi 30 bin lira, 40 bin lira. Bu tabii ki Allah’tan geldi, bunu devletimiz vermedi ama biz de bir çare arıyoruz.
Vatandaşımızın arazisinin sigortası var, çoğu da sigortasız. Burada sigortalılar belki yararlanır da sigortasız vatandaşlarımız ne yapacak, şimdi biz onun derdine düştük. Şahsen benim arazimiz sigortası yok. Niye? Kurban olduğum Allah dolu verecek diyerek sigorta yaptırmıyor ki. Tamam iyi bir şey ama o da parayla. Zaten girdiler pahalı, gübre şu para, mazot bu para, biz onlara zor yetiştiriyoruz, sigortaya da para bulamıyoruz. Onun için devletimiz sigortalıyı da sigortasız da kendi bilir.”
Buğday tarlasında yangın: 120 dönüm alan kül oldu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.