Erdoğan ‘İsrail katliam yapıyor’ dedi ve çağrı yaptı: Küresel vicdan harekete geçmeli
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
Saygıdeğer hocalarım, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. 8. aile şurası münasebeti ile sizleri milletin evinde ağırlamaktan bahtiyarlık duyuyorum.
Ailemiz istikbalimiz teması ile icra edilen şuranın hayırlara vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum. Şura kapsamında içeriğin zenginleştirilmesi için gayretleri takdirle karşılıyorum. Katkı sunan herkesi tebrik ediyorum. Farklı tarihlerde 4 şura tertip edildi. Biz de aileye dair politikaları şekillendirirken şura kararlarını rehber edindik. 2011 yılında bakanlık fikrini hayata geçirdik.
Cumhuriyetin 100. yılını kutlarken 8. aile şurası da katkı sağlayacaktır. Şuranın temasında da ifade edildiği gibi istikbalimiz olan aile kurumunun kurulmasında sizlerin görüşleri çok değerli.
İnancımızda ve kültürümüzde aile mukaddes bir müessesidir. insanı hayatın inişleri çıkışları karşısında koruyan aile büyük hazinedir. Aile toplumun temelidir ve temeli sağlam olmayan toplumlar ayakta kalamaz. Güçlü milletler güçlü aileden oluşur. Aile toplumun çelik çekirdeğidir. Aile devletin taşıyıcı sütunudur. Milli kültür ve değerlerimizin vasatı aile kurumudur. Dil ailede öğrenilir, ahlak ailede kuşatılır. İnanç ailede kazanılır. Sevgi ailede edinilir. Karakter burada şekillenir.
Okuldan önce ilk ve en önemli eğitim kurumu ailedir. Devlet hayatımızda yeri doldurulamayacak olan aileye sahip çıkmak istikbale sahip çıkmak demektir. Aileyi önemseyen partimiz olarak aileye gerekli öncemi vermeyen toplum ekonomik açıdan ne kadar müreffeh olursa olsun geleceğe güvenle bakamaz. Batı'nın çıkmazı burada.
Aile meselesine bakarken anne baba ve çocukların olduğu yapıdan ziyade geniş perspektiften bakmalıyız. Müslüman Türk milletinin güçlü aile yapımızı zayıflatacak girişimler karşısında teyakkuzda olmalıyız. Devlet olarak yaklaşımımız bu yöndedir. Cumhur ittifakında lgbt diye bir anlayış yoktur. Varsın lgbt illet ittifakının malzemesi olsun tepe tepe kullansınlar. Bizde yok çünkü bizde aile kutsal yapıdır. Modern dünyada şehirleşmenin artması ile aile bağları zayıflarken ailenin önemi artmıştır.
Modern birey daha yalnız, hayatın zorlukları karşısında daha zayıftır. Gelişmeler modern bireyin yalnızlığına çare olamadı. Sosyal medya ile insan daha fazla daha fazla içine kapanmış ve toplumdan kopmuştur. Evlenme yaşı yükseliyor, boşanma rakamları artıyor. Çocuk sayısı azalıyor. Bizim Türkiye olarak nüfusumuzun 85 milyon olması yeterli değil. Daha fazla nüfusa ihtiyaç var. Dünyamız giderek yaşlanıyor.
Aile kurumuna yönelik tehditler sadece bunlarla sınırlı değil. Son dönemde en büyük tehdit küresel odakların teşvik ettiği cinsiyetsizleştirme politikası. Sapkın akımların hedefinde aile kurumu vardır. Daha vahimi bunun küresel bir dayatma haline dönüşmesidir. Eleştirilerin susturulduğu, itiraz edenlere hayat hakkı tanınmadığı, tepki gösterenin ekonomik, siyasi olarak baskılandığı bir avuç azgın azınlığın milyarlarca insanı esir almaya çalıştığı küresel zorbalıkla karşı karşıyayız. Çocuklarımızı hedef aşan tehlikeye karşı aileyi korumak bizim görevimizdir. Türkiye bu dayatmalara boyun eğmeyecektir. Evlatlarımızı bu sapkınların eline bırakmayacağız. Aile yapımızın dinamitlenmesine izin vermeyeceğiz.
Aile ve gençlik bankasının kuruluşunu yakında gerçekleştiriyoruz. Projeyi deprem bölgesinde hayata geçiriyoruz. Asrın felaketini yaşayan gençlerimizin yuva kurmalarına yardımcı olacağız. Karadeniz gazı ve Babar'a petrolünden sağlanan finans ile projelerimizi gerçekleştireceğiz. Gençlerimizi sapkınlıklardan koruyup destekleyeceğiz.
"GAZZE'DE ACIMASIZ BİR KATLİAM GERÇEKLEŞTİRİLİYOR"
7 Ekim'den beri acımasız bir katliam gerçekleştiriliyor. Küresel toplumlara özellikle sesleniyorum; camiler, kiliseler, pazar yerleri hastaneler İsrail tarafından bombalanmakta. Bugüne kadar Gazze ve Ramallah'a yönelik saldırıda 6 binin üzerinde kardeşimiz şehit oldu. 17 bin kişi yaralandı. Etrafı kuşatılmış 360 kilometrekarelik yaşama mücadelesi veren 2 milyon insanının tepesine 12 bin tondan fazla bomba yağdırıldı. ABD orada Avrupa orada bütün imkanları ile. tek tek gelip ziyarette bulunuyorlar.
Aile müessesini bekleyen tehlikelere dikkat çektik. İnşallah akıl sahibi tüm toplumların desteği ile bu mücadeleyi küresel ölçekte sürdüreceğiz. Küresel vicdanın harekete geçmesi gereken diğer alan Gazze'dir.
"DAHA NE KADAR ÇOCUĞUN ÖLMESİ LAZIM?"
Gazze'ye bakıp da tepkisiz kalmak mümkün mü? Hiçbir eylem böyle bir vahşeti meşru kılmaz. İşin üzücü yanı medeni geçinen gayri medenilerin sadece seyretmesidir. AB komisyonu henüz ateşkes çağrısı yapamayız, diyor. Daha ne kadar çocuk ölmesi lazım. Hesabınız ne sizin. Bir açıklayın bilelim ateşkes ne zaman yapılır. 40 yıldır siyasetin içindeyim ama hiçbir zaman sizin gibi bu vahşetlere seyirci kalmadık.
"BATILI ÜLKELER SALDIRILARA KOŞULSUZ DESTEK VERİYOR"
Tüm batılı ülkeler saldırılara koşulsuz destek veriyor. İnsan haklarında ahkam kesenler Gazze'nin hayat hakkını 19 gündür yok sayıyor. Ne oldu insan hakları evrensel beyannamesi. Orada ne yazıyor bakmıyor musunuz. İşlerine gelince bakar gelmeyince bakmazlar. Çünkü akan kan Müslüman kanı. Yardım gemisi yerine uçak gemisi göndererek hangi lobilere hizmet ettiklerini gösterdiler. Bunun adı iki yüzlülüktür. Ateşkes çağrısı için daha kaç ton bombanın Gazze'ye düşmesi, daha kaç çocuğun ölmesi gerekiyor.
Her masumun vebali bombaları atanlar kadar ikircikli tavırları ile buna fırsat verenlerin boynundadır. Görmezden gelenler Gazze'deki vahşetin ortaklarıdır. Biz bunu kabul etmiyoruz. Burada bizim prensibimiz bellidir. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Tek başımıza kalsak da hakkı ve hakikati haykırmaktan çekinmeyeceğiz. Birilerinin konforunu da bozsa doğru bildiklerimizi açık yüreklilikle sile getireceğiz.
Sahra hastanelerin kurulmasından yaralıların ülkemize getirilmesine kadar her türlü yardıma hazırız. Gemilerimizi de şartlar olgunlaşınca bölgeye göndereceğiz. Eşim Emine Erdoğan'ın himayesinde ilgili bakanlıklarımızın bu noktadaki çalışmalar devam ediyor.
Tıpkı ikinci dünya savaşında Yahudi bilim adamlarına sahip çıktığımız gibi, Ukraynalı sivillere yardım ettiğimiz gibi bugün de Gazze krizinde yegane pusulamız vicdandır, merhamettir. Bizim için Gazzeli çocuklarla İsrailli çocuklar arasında fark yoktur. Çocuk tüm kimliklerden bağımsız olarak çocuktur. Çocuklar öldürülürken sessiz kalmanın utancını kimse bize yaşatamaz. Kimse bizden sukut etmemizi bekleyemez. Böyle bir vahşete sessiz kalmaya her şeyden önce vicdanımız el vermez.
"TÜRKİYE'NİN İSRAİL'E BORCU YOK"
Tarih, çocuk cenazeleri karşısında susanlarla samimiyetle koşturanları kaydetmekte. Mağdurun safındayız biz. Dün olduğu gibi insanı ve insan hayatını savunuyoruz. Dün olduğu gibi çocuklar ölmesin diye mücadele ediyoruz.
Şu batının sesini çıkarmayanları var ya bunlar İsrail'e borcu olanlar. Ama Türkiye'nin İsrail'e borcu yok. Onun için rahatız, onun için güçlüyüz. Tüm çocukların esenliği için çalışmaya devam edeceğiz.