Ekim Polat’ın Annesinden Çağrı: Bir Annenin Adalet Arayışı

Ekim Polat’ın Annesinden Çağrı: Bir Annenin Adalet Arayışı

Ben Ekim Polat’ın annesiyim. Oğlum 2016 yılında, hiçbir somut delil olmadan, bir komplo sonucu tutuklandı. Dosyada en başından beri hiçbir somut kanıt yoktu. Deliller, ifadeler ve tanıklar başka birini — M. Sezen adlı kişiyi — işaret ediyordu. Ancak buna rağmen, oğlumun tutukluluğu “dosya boş ama tutukluluğa devam” kararıyla sürdürüldü.

M. Sezen isimli kişi daha sonra etkin pişmanlıktan yararlandı. Ceza almasına rağmen, o gün tahliye edildi. Olayın hemen ardından ailesi adliyede beni buldu. “Biz para verdik, oğlumuzu çıkardık. Ekim’in arkasında sadece sen varsın. Bizim oğlumuz nişanlı, evlenecek hayalleri var” diyerek beni tehdit ettiler. Hem fiziki saldırıya uğradım hem de “bu konuyu kapat” baskısına maruz kaldım.

Ancak bu süreçte en acı olan, adaletin tamamen bir kişinin beyanına dayanarak oğluma ceza vermesiydi. Somut hiçbir delil olmamasına rağmen, oğlumun yıllarca özgürlüğü elinden alındı. Üstelik M. Sezen’in avukatı bile müvekkilini kurtarmak için Ekim’in üzerine ifade verdi.

Oğlumun tutuklanmasının ardından sağlığı hızla bozuldu. Cezaevinde başlayan hastalığı bizden gizlendi. Yıllar sonra, Çapa Tıp Fakültesi’nde “Akromegali” teşhisi konulduğunu öğrendim. Bu hastalık milyon kişide dört görülen nadir bir hastalık. Ağır seyirli, sürekli tedavi gerektiren bir rahatsızlık. Bu hastalığa sahip birinin cezaevi koşullarında kalmaması gerekirken, Ekim’in tedavisi engellendi.

Ben bu gerçeği beş yıl sonra öğrendim.Ben hastalığı araştırmaya korktum ilk duyduğumda. Oğluma hastalığını ben söylemek zorunda kaldım… O an sesindeki sessizlik hâlâ kulaklarımda. “Anne neden bana söylemediniz?” dediğinde, ben ne diyeceğimi bilemedim. Çünkü bizden gizlemişlerdi.

Ekim Polat’ın Annesinden Çağrı: Bir Annenin Adalet Arayışı  

Oğlum, hastalığına rağmen 7 farklı cezaevine sürgün edildi. Her defasında “disiplin cezası” bahanesiyle cezalandırıldı. Tekirdağ’dan Burdur’a sürgün edildi. Görüşlerimiz keyfi biçimde engelleniyor. Her gün fiziksel ve psikolojik işkenceye maruz kalıyor. Bu hastalıkla orada yaşaması zaten imkânsızken, tedavisi bilerek engelleniyor.

Ekim’in yaşadıkları artık bir insanlık meselesidir. Cezaevinde çürüyen bir genç, burada vicdanlar bitmiş demektir. Üstelik bize karşı tehditler hâlâ devam ediyor. “Konuyu kapat, anneni tutuklatırız” diyorlar. Küfürler, hakaretler, baskılar… Sadece oğlum değil, ben de bu adaletsizliğin hedefindeyim.

Oğlumun hastalığı genetik değil. Başta bize “genetik olabilir” dediler, bizi korkuttular. Ama araştırdım, öğrendim. Genetik değil! Oğlumun suçu yok, kaderi yanlışların ve çıkarların arasında ezilmek oldu.

Ben artık sessiz kalmayacağım. Bir anne olarak adalet istiyorum. Oğlumun tedavi hakkı elinden alınmasın. Bu kadar ağır bir hastalıkla cezaevinde ölmesine göz yummayın.

Ekim Polat yaşasın. Ekim Polat adalet bulsun. Bir annenin feryadını duyun.