Dünya nüfusu kasımda 8 milyara ulaşacak

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Türkiye Temsilcisi Hassan Mohtashami,, dünya nüfusunun son 10 yıllık dönemde insanlık tarihi boyunca en hızlı artışa sahip olduğunu söyledi.

Bu yıl kasıma kadar dünyanın 8 milyar nüfusa ulaşacağının tahmin edildiğini belirten Mohtashami, "2011 yılında 7 milyar nüfusa ulaşılmasından yalnızca 11 yıl sonra bu gerçekleşiyor. İnsan nüfusu son birkaç on yılda çok hızlı büyüdü. Aslında sadece 100 yıl veya 200 yıl önce dünyada genelinde bir milyar nüfusa ulaşılmıştı fakat son 100 yılda, 200 yılda nüfus önemli ölçüde arttı" dedi.

"İNSAN UNSURUNA ODAKLANMALIYIZ"

Mohtashami, yayımlanan rakamlardan ziyade insan unsuruna odaklanılması gerektiğini söyledi.

Meselenin sayılarla ilgili olmadığını belirten Mostashami, "İster 8 milyar, ister 7 milyar veya daha az olsun, bireylerle ilgilidir. 8 milyar insanın her biri saygıyı ve saygınlığı hak ediyor. Tüm toplumlarda 8 milyar daha sağlıklı, daha üretken insana sahip olmaya çalışmalıyız yani sayılar ikinci önceliktir" ifadelerini kullandı.

Mohtashami, bu konuda yayımlanan raporlar sonucunda ortaya çıkan nüfus artışı ya da düşüşünün aşırı ifadelerle olumlu ya da olumsuz değerlendirilmesinin doğru olmayacağını vurgulayarak, "Bunların hiçbiri uygun ve profesyonel politika oluşturacak düzeyde bir söylem değildir. Mesele şu ki eğer yeryüzünde yaşayan insanların hayatını kolaylaştırmak istiyorsak insanların kendilerine, haklarına ve seçimlerine odaklanmalıyız ve sonra sayılar içinde bir alan yaratabilir ve onu herkes için müreffeh bir dünya haline getirebiliriz" dedi.

Açıklanan rakamlar doğrultusunda yorum yaparken ezbere söylemlerin doğru anlama gelmediğine dikkati çeken Mohtashami, "Daha fazla veya daha az insanın varlığı mutlak olarak daha fazla veya daha az müreffeh veya fakir nüfus anlamına gelmez. Bütün mesele, program ve politikaları herkese fayda sağlayacak şekilde düzenlemektir. Tüm programlardan elde edilecek faydaların herkes için eşit olmasını sağlamaktır" şeklinde konuştu.

Mohtashami, "Eşitliksiz bir dünyada yaşıyoruz. Bu, yeni bir olgu değil. Hiçbir zaman herkes için eşitlik mevcut olmadı. O halde bizim tercihimiz, mümkün olduğunca dünyadaki tüm nüfus için bir denge ve eşitlik yaratmaya çalışmak olmalıdır. Her birey önemlidir" değerlendirmesinde bulundu.

GÖÇ MESELESİ'NDE BİRAYSEL HAKLARA ODAKLANILMALI

Montashami, farklı tecrübelere sahip ülkelerin yardım ve dayanışma içinde olmasının da sorunların çözümünde kilit rol oynayabileceğinin altını çizdi.

Orta ve uzun vadedeki tahminlerin her zaman yüzde 100 doğru olacağı anlamına gelmediğini kaydeden Montashami, örneğin doğurganlık seviyelerinin, tahmin edilenden daha yüksek veya daha düşük gerçekleşebileceğini ancak kendi görevlerinin daha yüksek olasılıkları göz önüne alarak bir değerlendirme yapmak olduğunu söyledi.

Diğer taraftan, raporda küresel yaşam süresi beklentisinin, 1990'dan bu yana neredeyse 9 yıllık bir iyileşmeyle 2019'da 72,8 yıla ulaştığı belirtildi.

2050'ye kadar Afrika kıtasının, dünyadaki tüm gençlerin (15-24) üçte birine ev sahipliği yapacağı tahmin ediliyor. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 60'ı kadın başına doğum sayısının 2,1'in altında kaldığı ülkelerde yaşarken diğer ülkelerde çok büyük genç nüfus var ve hızla büyümeye devam ediyor.

Raporda 8 milyarın arkasında insanlığın elde ettiği bir başarı hikayesinin bulunduğu vurgusu yer alırken buna örnek olarak yıllar içinde yoksulluğun önemli ölçüde azalması ve sağlık hizmetlerinde, yaşam kalite ve sürelerini uzatan, anne ve çocuk ölümlerini azaltma anlamında dikkate değer ilerlemeler kaydedilmesi gösterildi.
    

Kaynak: AA