40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
53,9495£% 0.21
4.319,39%0,53
3.335,86%0,37
10.219,67%-0,06
04 Ağustos 2025 Pazartesi
Hayat Kurtaran Yenilik: Ambulanslar İçin Fermuar Sistemi
Dolar, Merkez kararı öncesi 18,87 TL seviyesinde
SSK ve BAĞ-KUR Emeklilerine Büyük Müjde: Çifte Ödeme Yolda! İşte Ağustos 2024 Emekli Maaşı Ödeme Takvimi!
Hrant Dink ile Anım
Ekim Polat, maruz kaldığı fiziksel işkence ve cezaevi şartlarında dayatılan hukuksuzluklara karşı hukuki başvurularda bulunarak sesini duyurmaya çalışmaktadır. Ancak, kendisinin hak arayışını bastırmak ve yaşanan ihlallerin kamuoyunda duyulmasını engellemek amacıyla, tamamen keyfi ve hukuka aykırı disiplin cezaları uygulanmakta, ağır sağlık sorunlarına rağmen fiziksel ve psikolojik şiddetle hücreye kapatılmaktadır.
🧠 Ekim, zaten tek kişilik hücrede tutuluyorken, cezaevi doktorunun “hücrede kalabilir” şeklindeki raporuna dayanarak yeniden hücre cezası verilip, halihazırdaki tekli hücresinden alınıp farklı bir hücreye konulmak istenmiştir. Bu durum hem tıbbi hem hukuki açıdan tamamen uygunsuzdur. Çünkü tek kişilik hücrede tutulması zaten mümkündür, ayrıca ceza kapsamında yeniden hücreye atılmasının hiçbir hukuki dayanağı bulunmamaktadır.
📅 Özellikle 26 Temmuz tarihinde saat 20.00 ile 00.00 arasında Ekim’in burnu kanamış olmasına rağmen hiçbir görevli ilgilenmemiştir. Kendisinde akromegaliye bağlı olarak gelişen bir dizi kronik hastalık – kalp yetmezliği, diyabet, hipertansiyon, KOAH, böbrek hastalıkları, mide rahatsızlıkları, kas kaybı ve kemik erimesi – resmi sağlık raporlarıyla belgelenmiş olmasına rağmen bu ciddi tablo görmezden gelinmektedir.
Ekim Polat’a Yönelik İşkenceler, Hak İhlalleri ve Görmezden Gelinen Tehditler
🥀 21 Temmuz günü yaşanan fiziksel işkence ise artık insanlık onuruna aykırılık sınırlarını aşmıştır. Ekim’in vücudu ezik ve morluklarla kaplıdır; mide bölgesine defalarca tekmeler atılmış, kullandığı saat dahi bu saldırılar sırasında kırılmıştır. Saat 11.00-13.00 arasında yaşanan bu şiddet olaylarının ardından, aynı gün akşam saatlerinde tekrar burun kanaması başlamış ancak ne revire sevk edilmiştir ne de hastaneye götürülmüştür. Bir yıldan fazladır hastaneye sevk edilmediği halde, yetkililerce sürekli “tedavisi yapılıyor” denilerek yanıltıcı açıklamalar yapılmaktadır.
📣 Adalet Bakanlığı’na defalarca bildirimde bulunulmuş, milletvekilleri tarafından da konuya dair soru önergeleri verilmiştir. Ancak verilen cevaplar gerçeği yansıtmamakta, Ekim’in yaşadığı ağır ihlaller inkar edilmektedir. Üstelik ölüm tehditleri, küfür ve hakaretler hem Ekim’e hem de şahsıma yöneltilerek baskı ortamı sürdürülmektedir. Bu tehditleri yapanlar kadar, onları görmezden gelen ve olayları inkar edenler de yaşanacak olumsuzluklardan sorumludur.
🔍 Ekim Polat’a yönelik işkencenin, sağlık ihmalinin ve tehditlerin üzerinin örtülmeye çalışılması; hukuk devleti, insan hakları ve adalet ilkeleri adına büyük bir yara oluşturmaktadır. Bu durum acilen bağımsız kurumlarca araştırılmalı, sorumlular hakkında işlem başlatılmalı ve Ekim’in hem sağlık hem güvenlik koşulları ivedilikle iyileştirilmelidir.
2017 yılında Çapa Tıp Fakültesi’nde oğlum Ekim Polat’a akromegali teşhisi konuldu. Ancak bu hastalık beş yıl boyunca gizlendi ve raporlara ulaşmam engellendi. Yıllarca süren mücadelem sonucunda raporlara ulaştım ve bir doktor arkadaşıma gönderdim. Böylece oğlumun hastalığını beş yıl sonra öğrenmiş oldum.
Denizli T Tipi Cezaevi önünde oturma eylemine başladım. Tedavisinin engellenmediğini iddia ettiler, ancak hastaneye götürülmesi için çıplak arama dayatıldı. Bu durumu kabul etmeyince tedaviyi reddettiğini söylediler. Oysaki Ekim tedaviye ulaşmak için mücadele ediyordu. Planlı bir şekilde Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Cezaevi’ne getirildi. Hastaneye götürüldü, ancak kelepçeli kafes ring dayatıldı. Bu insanlık onuruna aykırı uygulamayı reddetti.
Akromegali Hastası Oğlumun Cezaevinde Yaşadığı İşkence ve Tedavi Engelleri
Cezaevi yetkilileriyle görüştüğümde, uygulamanın jandarmadan kaynaklandığını söylediler. Ancak fiziki işkenceler başladı, telefon ve açık görüşler defalarca engellendi. Ekim’in çıkmak istediği söylendi, ancak işkence izlerini gizlemek için bu yapılıyordu. İlk haftalarda sürgün edileceği tehditleri savruldu ve 21 Kasım’da Burdur’a sürgün edildi.
Burdur Cezaevi’nde oğlum ağır hasta mahpus olarak işkence altında. Gece iki üç civarı uykudan uyandırılıyor, her gece kontrol ediliyor. Haftalık para gönderdiğim halde kantin ihtiyaçları karşılanmıyor, “paran yok” denilerek eşyaları verilmiyor. Gardiyanlar sabah akşam sayım diyerek küfür, hakaret ve ölümle tehdit ediyorlar. Merdivenlerden sürükleniyor, kafasına ve beline vuruluyor, ayak parmaklarını kırmak amacıyla baskı uygulanıyor.
Çapa Tıp Fakültesi, yatışı için ısrarcı oluyor, ancak jandarma kabul etmiyor. Adalet Bakanı, tedavinin yapıldığını ve ilaçlarının verildiğini iddia ediyor. Ancak oğlum Ekim Polat’ın tedavisi keyfi olarak engelleniyor, ilaçları verilmiyor. Tansiyon ve şeker ölçüm aletini kendisi aldı, ancak Burdur Cezaevi’nde bu aletler verilmiyor. Revir personeli verecek deniyor, ancak revirde çıkarılmıyor. Revirde verilecek dedikleri ilaçlar verilmiyor. Tansiyon ve şeker ölçum aletini vermeyeceklerini söylüyorlar.
Oğlum sistematik işkenceye maruz kalıyor ve disiplin cezası verilerek görüşlerimiz engelleniyor. İşkencenin izlerini gizlemek için aylardır oğlumu göremiyorum. Oğluma yapılan işkenceyi beş yıl sonra öğrendim, yedi yıl oldu.
Ekim Polat’ın Annesi, Songül İlker