40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
53,9495£% 0.21
4.319,39%0,53
3.335,86%0,37
10.219,67%-0,06

11 Aralık 2025 Perşembe

Hayat Kurtaran Yenilik: Ambulanslar İçin Fermuar Sistemi

Dolar, Merkez kararı öncesi 18,87 TL seviyesinde

SSK ve BAĞ-KUR Emeklilerine Büyük Müjde: Çifte Ödeme Yolda! İşte Ağustos 2024 Emekli Maaşı Ödeme Takvimi!



Hrant Dink ile Anım

İzmir’de azalan su kaynakları nedeniyle 6 Ağustos’ta başlayan ve 13 ilçede dönüşümlü olarak gerçekleştirilen su kesintisi, yeni planlamayla her gün uygulanacak.
İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünün (İZSU) internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, yağış rejimindeki düzensizlik sonucu oluşan kuraklık nedeniyle planlı ve dönüşümlü olarak yapılan su kesinti programı güncellendi.
Yeni planlama kapsamında Konak, Karabağlar, Çiğli, Karşıyaka, Balçova, Narlıdere, Güzelbahçe, Buca, Bayraklı, Bornova, Menemen, Gaziemir ve Menderes ilçelerinde her gün 23.00-05.00 saatlerinde kesinti uygulanacak. Kentte azalan su kaynakları nedeniyle 6 Ağustos’ta 23.00 ile 05.00 saatleri arasında planlı su kesintileri başlatılmış, 3 günde bir yapılan kesintiler 9 Eylül’den itibaren 2 günde bir uygulanmaya başlanmıştı.
Kaynak:

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) komisyonlarınca hazırlanan teklifte, yeni yılda 17 bin 904 lira olan mezar yeri ücretinin yüzde 200 zamla 53 bin 712 liraya yükseltilmesi istendi.
Tarife Komisyonu ile Ulaşım ve Trafik Komisyonu, İBB Meclisi ekim ayı toplantısında komisyonlara sevk edilen kentteki mezarlık, otopark, sosyal tesisler, imar dosyaları ve zabıta işleri gibi birçok kalemde zam öngören tekliflerle ilgili çalışmalarını tamamladı.
Komisyonlar tarafından hazırlanan ve yarınki İBB Meclisi toplantısında gündeme gelmesi beklenen tekliflerde, 2026’daki mezarlık ücreti ve hizmet bedeline ait bazı kalemlere yüzde 200 zam yapılması talep edildi.
Bu kapsamda, birinci grupta yer alan Karacaahmet, Nakkaştepe, Çengelköy 1. Kısım, Zincirlikuyu, Aşiyan, Nafibaba, Ulus ve Abide-i Hürriyet’te 17 bin 904 lira olan mezar yeri bedelinin yüzde 200 zamla 53 bin 712 liraya yükseltilmesi talebinde bulunuldu.
Cenazenin yanındaki boş yer bedelinin 55 bin 824 liradan 167 bin 472 liraya, boş mezar yeri bedelinin 111 bin 632 liradan 334 bin 896 liraya, çocuk cenazesi için yer bedelinin de 17 bin 904 liradan 53 bin 712 liraya yükseltilmesi önerildi.
Çeşme su kullanım bedelinin ise 61 bin 600 liradan 500 bin lira olması istendi. Tekliflerde, imar konusunda harita işlemleri ücretlerine yüzde 10, inşaat istikamet rölövesi ücretlerine yüzde 20, adres yönetim şefliği ücretlerine yüzde 33, yapı kullanma izin belgesi alınmasına ilişkin ücretlere yüzde 40, dosya inceleme ücretine de yüzde 100 zam önerildi.
Lüks otomobille yolcu taşımacılığı geçici yetki belgesi ücretinin 245 bin 248 liradan 500 bin liraya, lüks otomobille yolcu taşımacılığı geçici araç izin belgesi ücretinin de 6 bin 656 liradan 20 bin liraya çıkarılması talep edildi.
Servis taşımacılığında yüksek öğrenim kurumları öğrenci servis taşımacılığı, ücretsiz servis taşımacılığı (Kendi personelini taşıma servisi), turizm servis taşımacılığı ve ücretsiz servis taşımacılığı (Sosyal etkinlikler grup servisi) güzergah kullanım izin belgelerinin de 614 liradan 10 bin liraya yükseltilmesi istendi.
Ağaç budama, kesme ücretlerine yüzde 40, hal iş yeri devir işlem bedellerine yüzde 50, sosyal tesislerdeki yiyecek ücretlerinde de yüzde 27’ye varan oranda artış talep edildi. Zabıtanın yaptığı cam grafik tipi reklam tanıtım unsurlarının sökümünün 120 liradan 2 bin liraya, vinil tipi reklam, tanıtım unsurlarının sökümünün 75 liradan 500 liraya, ışıklı ve ışıksız tabela ve pano sökümünün 390 liradan 1500 liraya çıkarılması önerildi.
Tekliflerde, İBB iştirak şirketi İSPARK tarafından işletilen otoparkların ücretlerinin de zamlı tarifesine yer verildi. Zam teklifinde, Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planı kapsamında, Fatih/Tarihi Yarımada ve Kadıköy/Rıhtım bölgesinde kapalı ve açık otoparklarda araçlar için 1 saate kadar otopark ücretinin 150 liradan 200 liraya, 1-2 saat arası otopark ücretinin 180 liradan 240 liraya, 2-4 saat arası ücretinin 220 liradan 300 liraya, 4-8 saat arası ücretin 275 liradan 380 liraya, 8-12 saat arası ücretin 350 liradan 450 liraya, 12-24 saat arası ücretin de 500 liradan 550 liraya yükseltilmesi önerildi.
Kaynak:

Dilovası’na bağlı Mimar Sinan Mahallesi Mimar Sinan Caddesi’ndeki bir kozmetik fabrikasında, 8 Kasım’da saat 09.00 sıralarında yangın çıktı. Yangında Şengül Yılmaz (55), Tuğba Taşdemir (18), Nisa Taşdemir (17), Cansu Esatoğlu (16), Esma Dikan (65), Hanım Gülek (65) ve Tuncay Yıldız (48) hayatını kaybetti.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 11 şüpheliden şirket sahibi Kurtuluş Oransal, şirket yetkilileri İsmail Oransal, Altay Ali Oransal, Aleyna Oransal ve Gökberk Güngör, ‘Olası kastla öldürme’ suçlamasıyla, Ali Osman Akat ve Onay Yürüklü, ‘Suçluyu kayırma’ suçlamasıyla tutuklandı. Şüphelilerden G.B., H.E., Ö.A. ve Güven Demirbaş ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 30 Kasım günü tutuklu bulunduğu cezaevinde kalp krizi geçiren ve Kocaeli Şehir Hastanesi’ne kaldırılan fabrika sahibi Kurtuluş Oransal, hayatını kaybetti.
Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamasında; Ortak Sağlık ve Güvenlik Biriminin (OSGB) Sorumlu Müdürü Ünal Aslan ve fabrika binasını kozmetik firmasına kiraya veren mal sahibi Güven Demirbaş gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheliler tutuklandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, olayın ardından Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Kocaeli İl Müdürü, SGK Kocaeli İl Müdür Yardımcısı, Gebze Sosyal Güvenlik Merkez Müdürü, Çalışma ve İş Kurumu Kocaeli İl Müdürü, İŞKUR Dilovası Hizmet Merkezi Müdürü, İŞKUR CİMER’den Sorumlu Şube Müdürü ve 1 personelin açığa alındığını duyurdu. Dilovası Belediyesi tarafından ise Belediye Başkan Yardımcısı Necati Temiz, Zabıta Müdürü Nizamettin Balcı ile zabıta memurları Cengiz Taşdemir, Ömer Kocabay ve Tekin İlaslan da açığa alındı.
Yangının çıkış nedeniyle ilgili hazırlanan ön raporun ardından bilirkişi heyeti tarafından rapor hazırlanarak şüphelilerin kusur durumlarına yer verildi. Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görevlendirilen heyet tarafından oluşturulan raporda yangının çıkış nedeninin etil alkolün kazana aktarımı sırasında oluşan statik elektrik boşalması ile karıştırıcı motoru veya bağlantı ekipmanlarında meydana gelen elektriksel kontak deformasyonunun birleşik etkisiyle gerçekleşen tutuşma olduğu belirtildi. Ex-proof ekipman bulunmaması, basınç tahliye ve havalandırma sistemlerinin yokluğu, topraklamanın etkisizliği ve yoğun buhar birikimi nedeniyle lokal parlama, kısa süre içinde 0,4–0,8 bar mertebesinde iç basınç oluşturan patlama karakterinde, 1.200–1.400 derece aralığında yüksek ısı ve alev yayılımına dönüştüğü ifadeleri de raporda yer aldı. Ayrıca yangının 3-4 dakika içinde üretim alanının büyük bölümünün sardığı da belirtildi.
Yönetmelikler ve mevzuat açısından eksikliklerin de yer aldığı raporda, tüm bu teknik yasal zorunlulukların bir arada ihlal edilmiş olması, iş yerinin hem ulusal mevzuatın hem de uluslararası güvenlik normlarının en temel hükümlerine aykırı biçimde işlettiğini gösterdiği belirtildi. Bu ihlallerin olayın parlamadan patlamaya dönüşmesinde ve çok sayıda çalışanın yaşamını yitirmesinde doğrudan etki eden kritik unsurlar olduğunu belirten heyet, raporunda yapının iskan alınmadan kullanılmaya başlanmış olması, yangın güvenlik projesinin bulunmaması, elektrik tesisatının standart dışılığı, ATEX gerekliliklerinin yokluğu ve iş sağlığı–güvenliği hizmetlerinin hiç yürütülmemiş olması bir bütün olarak değerlendirildiğinde, yangın ve patlamanın mevzuata aykırı işletme koşullarının doğal sonucu olduğunun anlaşıldığını belirtti.
Sadece G.B.’nin aktif sigortalı olduğu, diğer çalışanların sigortalı olmadığı belirtilen raporda SGK, ilçe sağlık müdürlüğü ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın olay tarihinde yürüttüğü bir denetim, yaptırım ve aktif gözetim işlemi tespit edilmediği, kurumların görev alanı gereği olayın meydana gelmesinde doğrudan etkilerinin bulunmadığı belirtildi. Raporda, “SGK’nın olay tarihinde kayıt dışı çalışanları sistem üzerinden tespit etmesi mümkün değildir; İlçe Sağlık Müdürlüğü’nün işyeri hekimi ataması üzerindeki yetkisi sınırlı olup denetim yetkisi Çalışma Bakanlığı İş Teftiş Kurulu’na aittir. Bu nedenle, adı geçen kurumlar yönünden olayın meydana gelişine etki edecek nitelikte bir kusur veya ihmal değerlendirilmemiştir” denildi.
Dilovası Belediyesi’nin söz konusu adreste denetim gerçekleştirip para cezası ve yıkım kararı aldığı, savcılığa suç duyurusunda bulunulduğu ve 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ceza davasında mahkemeye gerekli bilgi ve belgelerin sunulduğu belirtilen raporda, belediyenin ekonomik koşullar, bütçe kısıları, pandemi, ilçedeki kapsamlı kaçak yapı stoku ve yıkım ihalelerine ilişkin operasyonel güçlükler nedeniyle öngörülen hızda icra edilemediği görüldüğü ifade edildi.
Heyet raporunda “Fiili üretim alanı ile ruhsat adresi arasındaki farklılığın sahada daha erken tespit edilememesi ve kaçak üst kat kullanımının durdurulmasının gecikmesi, özellikle zabıta müdürlüğü ilgili denetim biriminin kontrol–takip süreçlerinde yeterli etkinliğin sağlanamadığını göstermektedir. Bu nedenle Dilovası Belediyesi yönünden, olayın teknik çıkış mekanizmasını doğrudan belirleyen bir etki oluşturmamakla birlikte, denetim ve uygulama süreçlerindeki gecikmeye bağlı sınırlı düzeyde idari nitelikte tali kusur bulunduğu değerlendirilmiştir” ifadelerine yer verdi.
Oluşturulan raporda, olayın dış müdahale veya kasıt içermeyen, tamamen uygunsuz üretim koşulları, teknik yetersizlikler, denetimsiz yapı kullanımı ve işveren yükümlülüklerinin ihlali sonucunda meydana gelen, öngörülebilir ve önlenebilir nitelikte bir endüstriyel kaza olduğu kanaatine varıldığı ifadeleri yer aldı. Asli ağır kusur işletmeci Ravive Kozmetik Sanayi ve Dış Ticaret A.Ş. ile fiilen yöneticilik yapan İsmail Oransal ve Ali Altay Oransal olduğu, fiili işveren vekili konumundaki Kurtuluş Oransal yönünden de asli nitelikte ağır kusur bulunduğu belirtildi.
Taşınmazın olaydan önce kullanım geçmişinin önemli ölçüde eski malik Güven Demirbaş tarafından belirlendiğinin anlaşıldığı ifadelerinin yer aldığı raporda, taşınmazın üst katının, hiçbir ruhsat ve kullanım izni bulunmayan, mimari projede yer almayan kaçak yapı niteliğinde olduğu, buna rağmen 18 Ağustos 2023 tarihinde Ravive Kozmetik Sanayi ve Dış Ticaret A.Ş.’ye kiraya verildiği, kiracının 1 Ocak 2024 tarihi itibarıyla fiilen üretim faaliyetine başladığı belirlendiği ifade edildi. Heyet, “Dosyadaki ifade tutanakları, kiracı tarafından kullanılan alanın daha en başından itibaren parfüm, esans, solvent ve alkol bazlı ürünlerin üretimi için kullanıldığını, bu faaliyetin kiraya veren tarafından bilindiğini veya en azından kolaylıkla fark edilebileceğini göstermektedir” ifadelerini kullanırken, eski malik Güven Demirbaş yönünden tali ağır kusur, yeni malik Özzade Yapı İnşaat Ltd. Şti. yönünden tali–orta kusur tespit edildiği de belirtildi.
Öte yandan savcılığın Güven Demirbaş ile ilgili suç duyurusu sonrası başlayan yargılamada mahkeme, 6 Temmuz 2023 tarihinde sanık Güven Demirbaş’ın kaçak yapıyı inşa ettiği kanaatine vararak, ‘İmar kirliliğine neden olmak’ suçundan 1 yıl hapis cezası verdiği, takdiri indirim uygulayan mahkeme cezayı 10 ay hapis cezasına çevirdiği de raporda yer aldı. Heyet raporunda, “Tüm bu resmi belgeler bir arada değerlendirildiğinde, söz konusu yapının 2021 yılından itibaren belediye, savcılık ve mahkeme kayıtlarında istikrarlı biçimde ruhsatsız ve kaçak yapı niteliği taşıdığı, idari ve cezai süreçlerin bu doğrultuda işletildiği ve hukuka aykırılığın yıllara sirayet eden biçimde sürdüğü anlaşılmaktadır” ifadelerine yer verdi.
Heyet ayrıca Küresel OSGB tarafından gerekli iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin sahada fiilen yürütülmemesi nedeniyle OSGB yönünden idari nitelikte tali ağır kusur; bu kapsamda işleten Ü.Ç. ve mesul müdür Ünal Aslan yönünden tali ağır kusur, iş güvenliği uzmanı S.Ç. ile işyeri hekimi M.D. yönünden ise tali kusur bulunduğu belirtti. Dilovası Belediyesi bakımından, zabıta müdürlüğü ilgili denetim birimlerinin kaçak üst kat kullanımını zamanında tespit ve engellemede yeterli etkinliği sağlayamaması nedeniyle denetim ve uygulama süreçlerindeki gecikmeye bağlı sınırlı düzeyde idari nitelikte tali kusur olduğu ifade edildi.
Elektrik sağlayıcısı şirket SEDAŞ yönünden ise iskanı bulunmayan yapıya verilen geçici elektriğin yeterince takip edilmemesi ve SEDAŞ Kontrolör Amirliği ilgili saha denetim birimlerinin projeye aykırı enerji aktarımını zamanında tespit edememesi nedeniyle tali ve sınırlı düzeyde teknik kusur bulunduğu belirtildi. Heyet, kusur ile ilgili, “Tarafların kusurları birbirinden bağımsız olmayıp, olayın oluşumuna katkıları itibarıyla müteselsil sorumluluk kapsamında değerlendirilebilecek niteliktedir” ifadelerine de raporda yer verdi.
Kaynak:

Büyükçekmece Adliyesi’ndeki emanet bürosundan 25 kilo altın ve 50 kilo gümüşün çalınmasına ilişkin yürütülen soruşturmada 5 kişi tutuklandı. Tutuklananlar arasında firari Erdal Timurtaş’ın kayınvalidesi, kayınbiraderi ve kayınpederi de bulunuyor.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Emanet Bürosu’nda görevli hizmetli memur Erdal Timurtaş’ın, 25 kilogram altın ve 50 kilogram gümüşü çaldıktan sonra eşi ve çocuklarıyla birlikte İngiltere’ye kaçtığı belirlendi. Olayla ilgili soruşturma başlatan Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla gözaltına alınan emanet memuru Kemal D., sevk edildiği mahkemece tutuklandı.
Savcılık tarafından derinleştirilen soruşturma kapsamında, çalınan altınların bulunması ve şüphelilerin tespitine yönelik yapılan operasyonda Erdal Timurtaş’ın kayınvalidesi, kayınpederi ve kayınbiraderi ile altınları yüklediği araçta bulunduğu kamera görüntüleriyle belirlenen 1 kişi ve altınların bir kısmını almak üzere olay yerine geldiği tespit edilen başka bir şüphelinin de aralarında bulunduğu 10 kişi 7 Aralık’ta gözaltına alındı.
Yürütülen soruşturmada iki kişinin daha gözaltına alındığı öğrenildi. Olaya ilişkin gözaltına alınan şüpheli sayısı 13’e yükseldi. Savcılıktaki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edilen 13 şüpheliden 5’i tutuklandı, 8 şüpheli hakkında adli kontrol kararı verildi. Tutuklananlar arasında Timurtaş’ın kayınvalidesi, kayınbiraderi ve kayınpederi de yer alıyor.

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde 21 Ocak’ta meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği yangınla ilgili soruşturma sürerken, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı 9 personel hakkında ‘yurt dışına çıkma’ yasağı getirildi.
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, yangına ilişkin “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan yürütülen soruşturma kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı bürokratları ifadeye çağrıldı. Bulundukları yerlerden Bolu Cumhuriyet Başsavcılığına Ses ve Görüntü Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) bağlanan Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürü Neşe Çıldık, önceki Genel Müdür Şennur Aldemir Doğan ile bakanlık bürokratları ve genel müdürlük personelinden Levent Kırcan ve Elçin Şimşek Öncü, Bülent Çınar Çavuş, Ramazan Alkan, Melda Araz, Şule Aktürk Alkan ve Barış Başayvaz, 28 Kasım ile 1 ve 2 Aralık tarihlerinde ifade verdi.
Savcılık, ifadelerinin ardından 9 şüpheliyi nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk etti. Aynı tarihlerde Bolu 1 ve 2. Sulh Ceza hakimliklerine SEGBİS’le bağlanan 9 zanlı hakkında, “yurt dışına çıkamama” şeklinde adli kontrol kararı alındı. Bu arada şüphelilerin savcılık ve hakimlik ifadelerine ulaşıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Başkontrolörü Melda Araz, kendisinin Grand Kartal Otelde 7 Aralık 1999’da can ve mal güvenliğini de içeren bir denetim gerçekleştirdiğini ve birçok eksiklik tespit ettiğini belirtti.
Bu eksikliklerin giderilmesinin ardından 11 Nisan 2000’de kısmi turizm işletme belgesi düzenlendiğini aktaran Araz, şu ifadeleri kullandı: “Son gitmiş olduğum 21 Ocak 2021 tarihli denetim raporunda 88 yataklı personel lojmanının denetimde temin edilen krokiye eklenerek bildirilmesinin uygun olacağı, Tarım ve Orman Bakanlığından uygun görüş gelmesi halinde işlem yapılması, 08 Mart 2021 tarihli inceleme araştırma raporunda, ana firma olan belge sahibi Kartal Otel San. AŞ. bünyesindeki 3 yıldızlı otel-oberj turizm işletme belgesi olan tesise belgenin yenilenmesinin uygun olacağını dosya üzerinde inceleyerek inceleme ve araştırma raporu sunulmuştur.”
Araz, Grand Kartal Otel’le aynı statüde bulunan 3 oteldeki 2014, 2020 ve 2021 tarihlerindeki denetimde yangın güvenliği ilgili eksiklikler tespit edilmesinin, ancak Grand Kartal Otel’deki denetimlerde yangın güvenliğine dair yetersizlik tespit edilmemesinin nedenine dair soruya, şu yanıtı verdi:
“Grand Kartal Otelde 2021’deki denetimde gözlemleyerek tespit edilebilecek yangın güvenliği yetersizliği görmediğimden bu denetimde ilgili kurumlara herhangi bir bildirimde bulunmadım. Grand Kartal Otel’de 2021 tarihli denetim raporunda otelin can ve mal güvenliğine yönelik gözüme çarpan bir husus olmamıştır. Bu denetim turizm tesislerinin niteliklerine ilişkin yönetmelik hükümleri kapsamında yapılmış denetimdir.”
Başkontrolör Barış Başayvaz da Grand Kartal Otel’de personelin niteliklerine ilişkin bir denetim gerçekleştirildiğini dile getirdi. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğin 131. maddesinde, can ve mal güvenliğine ilişkin denetimin, sorumlu bakanlıkların müfettişlerine ait olduğu kanaatinde olduğunu belirten Başayvaz, sorumlulukların Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile il özel idaresi ve belediyenin itfaiye birimine yüklendiğini savundu.
Başayvaz, Grand Kartal Otel’le aynı statüde bulunan 3 oteldeki denetimde yangın güvenliği ile ilgili eksiklikler tespit edilmesi ve Grand Kartal Otel’de yapılan denetimlerde yangın güvenliğine dair yetersizlik tespit edilmemesinin nedenine dair soru üzerine, belirtilen tarihlerde can ve mal güvenliğine ilişkin denetimlerin yapıldığını, kendilerinin kanun ve yönetmeliklerde buna yönelik bir yükümlülüklerinin olmadığını kaydetti.
Başayvaz, kanunen zorunlu olunmayan işlerin geçmişte kendi birimlerince yapılmasının, bu konunun kendilerine yüklendiği anlamına gelmeyeceğini belirterek, “Bizim geçmişte yaptığımız tespitlerin bize sorumluluk getirmeyeceğini düşünmekteyim. Yapılan tespitler de zaten ilgili mevzuatımızda bulunmayan aykırı tespitlerdir.” sözlerini sarf etti.
Kaynak: