AKP’ye yakın iş insanı gazeteciye “Terör Sevici” dedi, mahkeme beraat verdi!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Elazığ’da görülen bir ceza davası, siyaset, medya ve yargı arasındaki hassas dengeyi yeniden gündeme taşıdı. SÖZCÜ Gazetesi’nin bölge muhabiri Evren Demirdaş, AKP’ye yakınlığıyla bilinen iş insanı Veysel Demirci’nin kamudan aldığı ihaleleri haberleştirmesinin ardından hedef haline geldi. Demirci, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlarda gazeteci Demirdaş’a yönelik “terör sevici”, “vatan haini”, “çapsız gazeteci”, “terörist”, “seni havlatanların kim olduğunu çok iyi biliyoruz”, “yalancı” ve “sahtekar” gibi ağır hakaretlerde bulundu. Tepki çeken bu ifadeler yargıya taşınırken, mahkemeden çıkan karar kamuoyunda şaşkınlık yarattı. Tüm bu sözlere rağmen mahkeme, Veysel Demirci hakkında “hakaret” ve “iftira” suçlamalarıyla açılan davada beraat kararı verdi.

GAZETECİYE “TERÖR SEVİCİ” DEDİ, HABERLERİ “PSİKOLOJİMİ BOZDU” SAVUNMASI YAPTI

Elazığ 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanık Veysel Demirci ve avukatı Serdar Ersöz ile müşteki Evren Demirdaş ve vekili Av. Eda Vural katıldı. Demirci, savunmasında yıllardır ticaretle uğraştığını ve hakkında yapılan haberlerin “psikolojisini bozduğunu”, ailesiyle sorunlar yaşamasına neden olduğunu belirtti. Söz konusu paylaşımı kendisinin yaptığını kabul eden Demirci, “Müşteki düz haber yapıyor ama halkı bana karşı kışkırtıyor. Oğlum okula gidemiyor, eşim dışarı yalnız çıkamıyor. Beraatimi istiyorum” dedi.

“BELGELERİ EKAP’TAN ALDIM, AİLESİNE DAİR TEK KELİME YAZMADIM”

SÖZCÜ Gazetesi muhabiri Evren Demirdaş ise ifadesinde tüm haberlerini EKAP (Elektronik Kamu Alımları Platformu) üzerinden elde ettiği belgelerle hazırladığını vurgulayarak, “Kendisini tanımam. Ailesiyle ilgili hiçbir paylaşımda bulunmadım. Gazetecilik yaptığım için hakarete uğradım. Sosyal medyada beni terör sevici ilan etti. Şikayetçiyim ve davaya katılmak istiyorum” dedi.

SAVCIYA GÖRE ‘KABA SÖZ’ TAZMİNATLIK, CEZA HUKUKU AÇISINDAN SUÇ DEĞİL!

İddia makamı, Demirci’nin “sizlere gazetecilik kisvesi altında gezen terör sevicilerden birini ifşa ediyorum” sözlerinin kaba ve incitici olduğunu, ancak ceza hukuku açısından suç unsuru oluşmadığını belirtti. Savcı, Demirci’nin beraatini talep etti.

Mahkemede savcının mütalaasına uyarak sanığın “Sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret” suçunun unsurlarının oluşmadığına hükmetti. Sanık Veysel Demirci hakkında beraat kararı verilirken, sanık lehine 30.000 TL vekâlet ücretinin de hazine tarafından ödenmesine karar verildi.

DEMİRCİ’NİN AVUKATI: VATANDAŞ BİLMEDİĞİ İÇİN MÜVEKKİLİ DOLANDIRICI SANIYOR

Sanık avukatı Serdar Ersöz ise savunmasında, “Demirci şeffaf biçimde kamu ihalelerine katılmıştır, bazılarını zararla almıştır. Ancak müştekinin haberleri halkı kışkırtıyor. Müvekkilim dolandırıcı gibi gösteriliyor” dedi.

DEMİRDAŞ’IN AVUKATI: BU KARAR TOPLUM BARIŞINI SARSAR

Gazeteci Evren Demirdaş’ın avukatı Eda Vural ise, “Müvekkilimin yaptığı haberler  kamu yararınadır. Sanığın, ‘analı babalı güzel ailenin çocuğusun’ gibi ifadeleri açıkça aileye yöneliktir. İddianame ile bağlılık durumunun göze alınması mümkün değildir, biz süresi içerisinde paylaşımlara ilişkin şikayette bulunduk. Ancak bu durumun iddianamede belirtilmemesi bizim sorunumuz değildir. Sanığın diğer yaptığı paylaşımlar muallakta kalmıştır, müvekkil bununla ilgili hukuka uygun şikayette bulunmuştur. Bu paylaşımlar hakaret suçunu oluşturur. Beraat kararı verilmesi toplum barışını sarsar” diyerek karara itiraz edeceklerini belirtti.

DEMİRCİ’NİN KAMU İHALELERİNDEKİ YÜKSELİŞİ DİKKAT ÇEKMİŞTİ

Gazeteci Evren Demirdaş’ın haberlerinde sıkça yer verdiği bir diğer unsur ise Veysel Demirci’nin kamu ihalelerinden aldığı yüksek bedelli işlerdi. AKP’ye yakın çevrelerle olan ilişkileri nedeniyle defalarca gündeme gelen Demirci, basında yer alan her eleştiri sonrası gazetecilere hedef gösterici açıklamalarda bulunmuştu. Verilen karar, özellikle basın ve ifade özgürlüğü ile yargının tarafsızlığı konusunda yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Gazetecilik meslek örgütleri ve hukuk çevreleri, kararın hem gazetecilere yönelik hedef göstermeyi meşrulaştırdığı hem de yargıya duyulan güveni zedelediği görüşünde.