SON DAKİKA: Dünya gündeminde! ‘Vatikan’ın kayıp kızı…’

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Tarih: 22 Haziran 1983. İtalya’nın başkenti Roma’da 15 yaşında bir kız çocuğu kayboldu. Bir Vatikan memurunun kızı olan Emanuela Orlandi evinden müzik dersine gitmek için çıktı ve bir daha kendisinden haber alınamadı.

Orlandi’nin kaybolması, kısa sürede Katolik Hristiyanların lideri Papa II. John Paul’e iki yıl önce suikast girişiminde bulunan Mehmet Ali Ağca’ya uzandı. Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi’yi 1 Şubat 1979’da suikastle öldüren Ağca, şüpheli firarının ardından İtalya’ya kaçtı.

3 Mayıs 1981’de Vatikan’ın San Pietro Meydanı’nda Papa’yı vuran Mehmet Ali Ağca, saldırının ardından tutuklandı. Ağca, suikast girişimi sonrası serbest bırakılmasını sağlamak için 15 yaşındaki Emanuela Orlandi’nin rehin alındığını ileri sürdü. Hatta daha sonraki yıllarda genç kızın, Türkiye’de olduğu bile öne sürüldü.

Alman Bild gazetesi, 2000 yılında yayımladığı bir haberde, Orlandi’nin bir süre Paris’te yaşadıktan sonra Türkiye’ye götürüldüğünü iddia etti. Haberde, Papa suikastında kullanılan silahı Ağca’ya verdiği savunulan Ömer Bağcı’nın, bir dönem Orlandi ile Denizli’de birlikte yaşadığı ileri sürüldü.

‘Kayıp kız’ vakası yıllarca gizemini korudu, Orlandi ailesi Emenuela’nın bulunması için çalmadık kapı bırakmadı.

DÜNYAYI SARSAN SES KAYDI

Haziran 2011’e gelindiğinde bu kez bir ses kaydı, İtalya ve dünyayı sarstı. Mehmet Ali Ağca’nın Emanuela Orlandi’nin ağabeyi Pietro Orlandi ile yaptığı yaklaşık bir saatlik özel görüşmenin ses kayıtları yayınlandı.

İtalyanca yapılan görüşme sırasında Mehmet Ali Ağca, “(Emanuela) Vatikan Hükümeti tarafından kaçırıldı, kesin delillere sahibim, sadece benim özgür kalmamı sağlamak için. Karar Vatikan Hükümeti’nden geldi. Planın icrası CIA, ABD Gizli Servisi ve SISMI, İtalyan Gizli Servisi tarafından birlikte yapıldı” dedi. Ağca görüşme sırasında Vatikan’ın olaydaki rolünü bilen isim olarak ise Kardinal Giovanni Battista Re’yi adres gösterdi:

Ağca: Pietro dinle, bu hikaye hakkında konuşmak için tek ve son şans. Boş hayallere kapılacak halim yok. Şu anda özgür bir adamım. Hiç bir şeye ihtiyacım yok, hiç bir gizli güce ihtiyaç duymuyorum. Yani sana kesin gerçekleri söyleyeceğim.Bir kaç kelime… Biliyorum ki senin için ,inanması güç bir sürpriz olacak.

Pietro Orlandi: Her şeye alıştık

Ağca: (Emanuela)Vatikan Hükümeti tarafından kaçırıldı, kesin delillere sahibim, sadece benim özgür kalmamı sağlamak için. Karar Vatikan Hükümeti’nden geldi. Planın icrası CIA, ABD Gizli Servisi ve SISMI, İtalyan Gizli Servisi tarafından birlikte yapıldı. Şimdi Emanuela’yı nasıl serbest bıraktırabiliriz; Sen ve annen Maria, Vatikan’a gitmelisiniz,sana bir isim vereceğim, O kimin kaçırdığını ve Vatikan hükümeti’nin ne yaptığını biliyor. Adı Kardinal Giovanni Battista Re.

Pietro Orlandi: Kendisini tanıyorum.

Ağca: Giovanni Battista Re. O’na gitmeli olanı anlatmalısın. Bu olayda yeralanlar ayrıca Domenicani (kilise içinde bir tarikat).Vatikan bir dünya gücü ama eğer Emanuela dönerse, eğer Vatikan’ın yaptığı ortaya çıkarsa korkunç olur.

Pietro Orlandi: Neden ahlaken öldüremezler dediğini açıklıyor.

Ağca: Evet onu yapamazlar. Nasıl yapabiliriz; CIA ile yapmalıyız, SISMI ile yapmak yetmez…Vatikan Hükümeti onlara (CIA) bir görev verecek nasıl serbest bırakılacağına dair. Onlar önce kaçırma, kontrol altında ve hayatta tutma, tüm operasyonu yönetme emrini verdi. CIA bana gelecek, Ben Emanuela’nın ülkücüler tarafından kaçırıldığını söyleyeceğim, biz serbest bırakacağız. Onlar tüm sorumluluğu ülkücüler üzerine yıkacak. . Vatikan, CIA ve SISMI hiç bir zarara uğramayacak.

Görüşmenin ardından konuşan Pietro, ayrıca, bir kaç gün önce kendisini ‘kurt’ olarak tanıtan bir İtalyan gizli servis çalışanının Roma’daki yerel televizyonlardan birini arayıp canlı yayında Emanuela Orlandi’nin Londra’da bir akıl hastanesinde olduğunu iddia ettiğini belirtti.

PRENSESLERİN MEZARLARI AÇILDI, HİÇBİR ŞEY ÇIKMADI

Olay, 2019 yılında bir kez daha dünya gündemindeydi. Orlandi’nin kaybolmasından 36 yıl sonra aileye bir mektup gönderildi. Mektupta Orlandi’nin cesedinin, Vatikan’daki Cermen Mezarlığı’nda, elinde ‘huzur içinde yat’ yazılı bir kitap tutan melek figürünün bulunduğu yerde olabileceği söyleniyordu. Bunun üzerine mezarlıktaki iki prensesin mezarları açılmasına karar verildi.

Orlandi’ye ait kalıntıların olabileceği şüphesiyle Vatikan toprakları içindeki bir mezarlıkta iki Alman prensese ait mezarlar açıldı. Açılan mezarlar, 1836’da ölen Prenses Sophie von Hohenlohe ve 1840’ta Prenses Prenses Carlotta Federica di Mecklemburgo’ya aitti. Ancak mezarlarda Orlandi’den hiçbir iz olmadığı gibi prenseslerin kemikleri de yoktu. Ayrıca Prenses Sophie’nin mezarının 12 metrekarelik boş bir odaya açıldığı anlaşıldı.

Emanuela’nın erkek kardeşi Pietro Orlandi, “Bu sabah açılan mezarların içi boş. Hiçbir şey yok. Ben bu soruşturmanın devam etmesi gerektiğine inanıyorum ve Vatikan’dan samimi bir iş birliği bekliyorum. Emanuela’yı bulana kadar gerçeği aramak benim görevim” dedi.

Orlandi ile ilgili bir diğer iddia ise mafya lideri Enrico De Pedis tarafından öldürüldüğü şeklindeydi. Bu nedenle daha önce De Pedis’in mezarı da açılmış ama bir kanıta rastlanmamıştı.

MAFYA, PEDOFİLİ SKANDALI VE DİĞERLERİ

2022’nin son aylarında ise, bir online dizi ve sinema platformunda yayınlanan belgeselle Emanuela Orlandi vakası yeniden dünya gündemine girdi. Modern tarihin en gizemli olayları arasındaki yerini çoktan alan Orlandi’nin kaybolması, mafya ve gizli servis hesaplaşmalarının yanı sıra Soğuk Savaş döneminin siyasi çekişmeleri, Vatikan bankasının kara para aklama operasyonları ve pedofili skandalıyla ilişkilendirildi.

İddialardan biri, Roma mafyası Magliana Çetesi’nin Vatikan bankası aracılığıyla kara para akladığı ancak bankaya para kaptıran mafyanın Vatikan’a baskı yapmak için Orlandi’yi kaçırdığı şeklindeydi.

Orlandi ailesinin avukatı Laura Sgro’nun da destek verdiği bir diğer iddia ise, genç kızın bir Vatikan yetkilisinin tacizine uğradığı ve bir pedofili skandalının kurbanı olduğuydu.

PAPA’DAN AİLEYE: EMANUELA GÖKTE!

Yıllardır kardeşinin akıbetini öğrenmek için mücadele eden ve Vatikan’dan açıklama bekleyen ağabey Pietro Orlandi, şu anki Papa Francesco’nun aileye ‘Emanuela gökte’ dediğini, yani kardeşinin öldüğünden haberdar olduğunu ancak Vatikan’ın bilgi paylaşmaya yanaşmadığını söyledi.

Geniş yankı uyandıran belgeselin ardından İtalyan muhalefet partileri harekete geçti, Emanuela Orlandi’nin yanı sıra aynı dönemde kaybolan Mirella Gregori ve faili meçhul cinayet kurbanı Simonetta Cesaroni vakalarını soruşturmak için bir parlamento komisyonu kurulmasını istedi.

Vatikan’a bildiklerini açıklaması için baskı yapılmasını talep eden muhalif siyasetçilerden Eylem Partisi lideri ve Senatör Carlo Calenda, “Ortaya çıkanlar gösteriyor ki Vatikan söylediğinden çok daha fazlasını biliyor” dedi.

WSJ: 40 YILDIR KİLİSE VE İTALYA’NIN PEŞİNİ BIRAKMAYAN VAKA

Vatikan, 9 Ocak 2023 Pazartesi günü Emanuela Orlandi’nin kaybolmasına ilişkin yeni bir soruşturma açılacağını duyurdu. Vatikan yargı sisteminde başsavcılık makamına denk gelen Adaleti Teşvik Ofisi, Orlandi vakasıyla ilgili dosya, belge ve tanıklıkları yeniden inceleyecek. Ansa ajansının haberine göre savcılık ilk aşamada, Emanuela Orlandi’nin ağabeyi Pietro Orlandi’nin yaptığı başvuruları değerlendirecek.

Amerikan Wall Street Journal gazetesi, gelişmeyi ‘Vatikan ‘kayıp kız’ Emanuela Orlandi dosyasını yeniden açıyor’ başlığıyla sayfasına taşıdı. WSJ, genç kızın kaybolmasının 40 yıldır Katolik Kilisesi ve İtalya’nın peşini bırakmadığı yorumunu yaptı.

Wall Street Journal ayrıca kız çocuğunun son olarak Roma sokaklarında yeşil bir otomobilde bir adamla konuşurken görüldüğünü hatırlattı, bir daha hiçbir ize ulaşılamadığını vurguladı.

Orlandi ailesinin avukatı Laura Sgro ise, dosyanın yeniden açılmasını “Mutluyuz, derin ve dikkatli bir soruşturma olacağına güveniyoruz. Eğer Vatikan’ın herhangi bir sorumluluğu varsa, gün yüzüne çıkma vakti geldi” dedi.

Soruşturmanın Vatikan’ın üstündeki sis perdesini aralayıp aralamayacağı şimdilik belirsiz. Avukat Sgro, 2022’nin sonlarında birçok girişime rağmen sonuç alınamadığından şikayet etmiş ve “Orlandi vakası bu ülkenin tarihinde bir kara delik” demişti.