AYŞEGÜL KAHVECİOĞLU Ankara –Mevcut teklif metninde “başörtüsü” ile ilgili maddeye konulan “Bu düzenlemeye aykırı uygulama yapılamaz, kanun çıkarılamaz” şeklindeki ifadenin ise zaten temel bir anayasa kuralı olduğu görüşünden hareketle metinden çıkarılması gerektiği konuşuldu.
Erdoğan’ın teklife bugünkü grup konuşmasında geniş yer ayırması, AK Parti’den bir heyetin de teklif metnini muhalefet gruplarına götürmesi bekleniyor. Parti gruplarıyla yapılacak görüşmelerin ardından da teklif TBMM Başkanlığı’na sunulacak.
Toplantıda teklifin, Meclis’ten muhalefetin de desteğiyle doğrudan geçmesi için gerekli 400 vekilin onayını alması durumunda dahi “toplumsal meşruiyet” için referanduma götürülmesi gerektiği belirtildi. Bu yönde atılacak bir adımın, milyonların karar verdiği bir değişiklik olarak çok daha kalıcı olacağını ve ileride bunun aksi yönünde yapılması muhtemel bir anayasa değişikliğinin de önünü kesebileceği değerlendirmeleri yapıldı.
Erdoğan’ın toplantıdaayrıca “Türkiye Yüzyılı vizyonunu kalıcı bir hale getirmemiz lazım. Kutuplaştırıcı değil bütünleştirici bir seçim kampanyamız olacak. Anayasa değişikliği için grup ziyaretlerini bu çerçevede ele almalıyız. CHP bize kendi hazırladığı kanun teklifini getirmedi ama biz onlara gideceğiz” dediği kaydedildi.
SÜREÇ NASIL İŞLER?
Milliyet gazetesi yazarı Zafer Şahin de dünkü köşe yazısında dikkat çeken bir yazı kaleme almıştı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “Başörtüsüne yasal güvence sağlayalım” teklifiyle başlayan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Sıkıyorsa gel bu işi referanduma götürelim, kararı millet versin” restiyle alevlenen başörtüsü tartışması siyasetin gündemine oturmuş durumda. Cumhurbaşkanı Erdoğan, başörtüsü ve aileye yönelik anayasa değişikliği teklifinin önümüzdeki günlerde TBMM Başkanlığı’na sunulacağını ilan etti. Teklif, Anayasa Komisyonu’ndaki görüşmelerin ardından Meclis Genel Kurulu’na gelecek. Teklifin başörtüsüyle ilgili bölümü 360 ile 400 oy arasında kalırsa referandum yolu açılmış olacak. Peki, bu ihtimal gerçekleşirse referandum ne zaman yapılır? Süreç nasıl işler?
Ankara’da herkesin cevabını merak ettiği bu iki soruyu TBMM Başkanı Mustafa Şentop’a sordum. İşte cevabı: “Ben polemiğe girmeyeyim ama normalde bir anayasa değişikliği yapılacaksa bunun Meclis’te en az 360 oy alması lazım. 400’ü geçmezse o zaman mecburi olarak referanduma gitmesi gerekiyor. 400’ü geçtiği takdirde mecburi değil ama Cumhurbaşkanı referanduma götürebilir. Teknik olarak süreç böyle. Yani siyasi bir karardır. Türkiye’de yıllardır tartışılmış bir konuda halkın görüşünün de ortaya konulması faydalıdır, önemlidir. Siyasi bir karar olarak ‘Bunu da yapalım’ denilebilir. Zamanlama konusu ise işte teklifin verildiği tarihler, komisyondaki ve genel kuruldaki görüşme tarihleri çerçevesinde netleşir. Bunu ayrıca bir referandum sürecinde seçimlerden önce yapmak yerine, eğer yapılacaksa belki beraber düşünülebilir. Bence bir mahzuru yok.”