938 gün geçti ama Hatay hala enkaz
Medeniyetler kenti Hatay’da 6 şubat’ın bıraktığı tahribat neredeyse el değmeden duruyor. Kentteki tarihi binaların ve sokakların hali içler acısı, vatandaşlar zorda.
Gülnur SAYDAM
TARİHİ Antakya 13 medeniyete hizmet etti ama bilimin bu kadar geliştiği bir yüzyılda paragöz müteahhitlere, rantçı siyasilere yenik düştü. Hatay’ı deprem değil yozlaşmış insanlık yıktı. Depremin 938. gününde o yıkım olduğu gibi duruyor... Öyle ki Bakanlığın görmezden geldiği sadece binalar değil nesilden nesile taşınan koca bir tarih ve anılar...
‘SARAY’IN İÇLER ACISI HALİ
Roma dönemine dayanan tarihi geçmişi ile kente gelen turistlerin ilk durağı olan Saray Caddesi’nde depremden önce antik kalıntılar ve restore edilmiş yapılar vardı. Yine antik yapılar içinde dükkânlar yer alıyordu. Depremde tarihi cadde yıkıldı. Arada yıkılmayan ama ağır hasar alan bazı tarihi binalar oldu. Ancak şu ana kadar o yapılar da restore edilmediği için her gün biraz daha çürüyerek yıkılıyor. Depremden sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı bazı yapıların etrafını “Restore edeceğiz” diye çevrelese de 938. günde tablo çok acı. Toz ve yıkım ilk günkü gibi duruyor.
TARİHİ SOKAKLAR SİLİNİYOR
Yaklaşık 300 yıllık bir geçmişe sahip tarihi Antakya evlerinin birçoğu yıkıldı ya da ağır hasarlı. İçlerinde süs havuzları bulunan bu taş evlerden bazıları kafe, restoran ve otel olarak kullanılıyordu. Kentin ekonomisine de büyük destek veriyordu.
Binlerce yıllık kültürü şarkılarıyla yaşatan Lübnanlı Fairuz’un en güzel şarkıları işte bu tarihi sokaklarda yankılanırdı. Şimdi o dar tarihi sokaklar, parçalanmış tarihi taşlarla dolu, tamamen sessizliğe büründü. Minik minik otlar insan boyunu geçecek kadar uzadı. Hasarlı evlerin kapıları kilitli, harabe durumda. Bakanlık tarihi yapılara da öncelik vermiş olsaydı bazıları bugün dimdik hayatta olabilirdi. Tarihi ile nefes alan kent halkı da ne yazık ki çaresiz. Yüzlerce kez Anıtlar Kurulu’ndan destek isteseler de sesleri hâlâ duyulmuyor.
FOTOĞRAFLAR: ALPER ŞENER