90’ların çizgi film isimleri mafyanın lakabı oldu: Biz büyüdük ve daha da kirlendi dünya

Casper, Daltonlar, Redkit... 90'lı yılların unutulmaz çizgi film ve çizgi roman karakterlerinin isimleri, bugün Türkiye'de genç mafya liderlerinin lakapları haline geldi. Suç örgütleri kendilerine bu masum kahramanların adlarını vererek ortaya çıkıyor ve işledikleri kanlı eylemlerle ülke gündemini

 

Türkiye son yıllarda, üyelerinin önemli bölümü Y kuşağı ve Z kuşağından gelen pek çok “yeni nesil mafya” grubunun türediğine tanık oluyor. Bu yeni kuşak suç örgütleri, geleneksel mafya yapılanmalarından farklı olarak dijital çağın imkanlarını sonuna kadar kullanarak mahalle ölçeğinden ülke geneline yayılabiliyor. Siber suçlar, uyuşturucu ticareti, yasa dışı bahis, gasp ve dolandırıcılık gibi suç alanlarında faaliyet gösteren çeteler, teknolojiyi ve sosyal medyayı etkin biçimde kullanarak hem birbirleriyle atışıyor hem de eleman devşiriyor. Özellikle grup üyelerinin yaş ortalamasının düşük olması, bu çeteleri kamuoyunda ayrı bir yere koyuyor.

ÇİZGİ FİLM KAHRAMANLARINDAN SUÇ ÖRGÜTLERİNE

Masum çizgi film isimleri, yeni nesil mafya çetelerinin imzası haline gelmiş durumda. Örneğin İstanbul merkezli “Daltonlar” çetesi adını Red Kit (Lucky Luke) çizgi filmindeki dört haydut Dalton kardeşlerden alıyor; “Redkitler” ise aynı çizgi romanın cesur kovboy karakteri Red Kit’in (Lucky Luke) ismini kullanıyor. Mardin kökenli “Casperlar” çetesi, adını sevimli hayalet Casper’dan esinlendi ancak faaliyetleri hiç de sevimli değil. 

ŞİRİN OLMAYAN ŞİRİNLER

Hatta Adana’da “Şirinler” (Smurfs) adıyla anılan bir genç sokak çetesinin varlığı, çocukluk hafızamızdaki mavi çizgi film kahramanlarının isminin bile suçla anılır hale geldiğini gösteriyor.

Daltonlar çetesi, 1997 doğumlu Can Dalton (gerçek adı Beratcan Gökdemir) liderliğinde kuruldu ve yeni nesil mafyanın önde gelen örneklerinden biri haline geldi. Grup, motosikletli suikastlar düzenlemesi ve bir dönem ünlü suç örgütü lideri Barış Boyun ile yaptığı ittifakla adını duyurdu. ŞEHRİN GÖBEĞİNDEKİ DALTONLAR

14 Ocak 2023'te İstanbul Haliç Köprüsü üzerinde rakip çete liderine karşı gerçekleştirdikleri silahlı saldırı, kentin göbeğinde işlenen nadir mafya hesaplaşmalarından biri olarak hafızalara kazındı. Can Dalton’un Gürcistan’da yakalanıp tutuklanmasının ardından, yerine geçen yönetici “Timocan” lakaplı Ahmet Timo’nun da Irak’ta tutuklanıp Türkiye’ye teslim edilmesi üzerine Daltonlar, misilleme olarak İstanbul’daki Irak Başkonsolosluğu’na silahlı saldırı düzenleyecek kadar ileri gitti.'REDKİD' SUÇLULARIN DEĞİL SUÇUN PEŞİNDE

İstanbul Yenibosna merkezli Redkitler çetesi ise Mardin doğumlu Ferhat Mardin (takma adı Ferhat Delen) liderliğinde faaliyet gösteriyor. Bu grup, Fenerbahçe spor kulübünün “Genç Fenerbahçeliler” taraftar grubu içinde nüfuz sahibi olması ve Barış Boyun ile Daltonlar çetelerine karşı giriştiği kanlı hesaplaşmalarla tanındı. 2023’te Atina’da araç içinde bulunan 6 Türk’ün uzun namlulu silahlarla taranarak öldürüldüğü infazda Redkitler çetesinin adı geçen suç örgütlerinden biri olması, bu savaşın sınır ötesine de taşabildiğini ortaya koydu.

Mardin merkezli Casperlar çetesi, lideri Hamuş Atız önderliğinde İstanbul ve Mardin’de etkin bir yapıya sahip. Bu grubun ismi, 22 Eylül 2024’te İstanbul Ümraniye’de 27 yaşındaki polis memuru Şeyda Yılmaz’ın şehit edilmesiyle birlikte ana akım medyada ilk kez geniş yankı buldu. 

19 yaşındaki saldırgan Yunus Emre Geçti’nin Casperlar üyesi olduğunun ortaya çıkması toplumda infiale yol açtı; üstelik çete mensupları sosyal medya üzerinden “Sizde memur, bizde kardeş bitmez” mesajı paylaşarak katile sahip çıktı ve devlete açıkça meydan okudu.

Bu tür yeni nesil çeteler sadece İstanbul’da değil, farklı kentlerde de boy gösteriyor. Adana’da ortaya çıkan Baygaralar çetesi, yerelde “Çoğaçlar” ve “Şirinler” gibi isimlerle anılan genç çetelerle çatışmalara girdi; Baygaralar lideri Ramazan Baygara’nın ağabeyi, Şirinler çetesiyle yaşanan hesaplaşmada öldürüldü.  Çocukluğumuzun sevimli çizgi kahramanlarının adı olan “Şirinler”in bile böyle kanlı bir çete olarak anılması, suç dünyasının geldiği noktayı gözler önüne seriyor.

HER HESAPLAŞMADA KAN AKTI

Yeni nesil mafya grupları, adlarını aldıkları çizgi film karakterlerinin aksine son derece acımasız yöntemlerle boy gösteriyor. Aralarındaki iletişim ağları son derece kuvvetli olan bu örgütler, çıkar çatışmalarında birbirleriyle geçici ittifaklar kurmaktan çekinmiyor. 

Nitekim İstanbul Kağıthane’de 2020 yılında iki mahalle çetesi (Anucurlar ve Gündoğmuşlar) arasında başlayan husumet, Barış Boyun çetesi, Daltonlar, Redkitler ve diğer birkaç grubun daha dâhil olmasıyla genişleyerek adeta bir “mafya savaşı”na dönüştü. 

 Günümüze kadar süren bu zincirleme çatışmalarda, çete liderleri İnan Anucur, Halil Ay ve Ferhat Yeşilkaya da dahil olmak üzere 20’den fazla kişi yaşamını yitirdi.

Bu yeni nesil çetelerin bir diğer karakteristik özelliği, para karşılığı tetikçilik ve taşeron cinayetler üstlenmeleri. Sırbistan’ın büyük suç örgütlerinden Skaljari mafyasının lideri Jovan Vukotić, 8 Eylül 2022’de İstanbul’da motosikletli saldırganlarca öldürüldüğünde, bu suikastın arkasından Barış Boyun grubunun çıktığı belirlendi. Güvenlik birimlerinin tespitlerine göre bu tür tetikçiler çoğu zaman 18-20 yaşlarında, uyuşturucuya alıştırılıp suç işlemeye yönlendirilmiş gençlerden seçiliyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan bir iddianamede, suç örgütü liderlerinin çevrelerine genellikle uyuşturucu bağımlısı yaşı küçük şahısları toplayıp onlara uyuşturucu madde vermek karşılığında yaralama, gasp, tehdit gibi suçları işlettikleri vurgulandı. Çatışmalar çoğu kez sokaklardan uluslararası arenaya da taşabiliyor. 11 Eylül 2023’te Atina’da 6 Türk çete mensubunun içinde bulunduğu bir araca düzenlenen Kalaşnikof’lu saldırı, yeni nesil mafyalar arasındaki hesaplaşmaların sınır tanımadığını ortaya koydu. Bu saldırıda öldürülenlerin 18-25 yaş aralığında genç çete üyeleri olduğu ve infazın Türkiye’deki bir mafya kavgasının uzantısı olduğu anlaşıldı. Nitekim son birkaç yıl içinde 18, 19, 20’li yaşlarda pek çok çete mensubunun gerek Türkiye’deki çatışmalarda, gerek Yunanistan ve Gürcistan gibi ülkelerde gerçekleşen infazlarda hayatını kaybettiği biliniyor. Yeni nesil mafya düzeni, gençleri hem tetikçi hem de kurban olarak öğüten kanlı bir sarmal yaratmış durumda.

GENÇLER UMUDA DEĞİL SUÇA SÜRÜKLENİYOR

Uzmanlar, “çizgi film çeteleri” olarak anılan bu yeni nesil mafyaların yükselişini, toplumsal koşullardaki bozulma ve gençliğin içine itildiği umutsuzlukla açıklıyor. Son yıllarda derinleşen ekonomik kriz, gelir adaletsizliği ve işsizlik, özellikle yoksul mahallelerin gençlerini kolay yoldan güç ve para kazanma vaadi sunan yasa dışı oluşumlara yöneltiyor. Dar gelirli ailelerin çocukları, her gün hem sokakta hem sosyal medyada şahit oldukları zenginlik karşısında imrenme ve öfke biriktiriyor; politik bilincin zayıf kaldığı bir ortamda bu öfke, onları çetelere katılmaya sürüklüyor.

Eğitimin özelleştiği, fırsat eşitliğinin kalmadığı Türkiye’de yoksul muhitlerdeki gençler için yukarıya çıkış yollarının tıkandığı; torpil ve liyakat eksikliği gibi etkenlerin de umutsuzluğu derinleştirdiği belirtiliyor. Bu karamsar tabloda suç örgütleri, sosyal medyayı aktif biçimde kullanarak kendilerini çekici bir alternatif olarak sunuyor. TikTok ve Instagram gibi platformlarda, çok genç yaştaki kişiler tarafından paylaşılan ve gerçek silahların sergilendiği video içerikleri yüzlerce kez karşımıza çıkıyor. Zaman zaman açtıkları canlı yayınlarda havaya ateş eden, ellerinde yüklü miktarda paralarla poz veren genç çete üyeleri, mafya filmlerini aratmayan görüntüler sergiliyor.